Yurt dışında yaşıyorsunuz ve Türkiye’deki evinizi kiraya vermek istiyorsunuz. Belki de yeni bir şehre taşınacak bir kiracısınız ama sözleşmeyi imzalamak için seyahat etme imkanınız yok. Bu gibi durumlarda, bir başkasına vekaletname vererek kira sözleşmesi yapmak hayat kurtaran bir çözüm olabilir. Peki, vekaletle kira sözleşmesi yapmak hukuken geçerli midir, nelere dikkat etmelisiniz ve vekaletnamede özel yetki gerekir mi? İşte tüm bu soruların cevabı.

Vekaletle Kira Sözleşmesi Nedir ve Hukuken Geçerli Midir?

Evet, vekaletle kira sözleşmesi yapmak Borçlar Kanunu’na göre tamamen yasal ve geçerlidir. Bu işlemde, taraflardan biri (kiracı veya kiraya veren), noter aracılığıyla düzenlediği bir vekaletname ile kendi adına sözleşme yapma yetkisini bir başkasına (vekile) devreder.

Önemli Not: Bu durumda sözleşmenin tarafı, işlemi yapan vekil değil, vekaleti veren kişinin kendisidir. Örneğin, ev sahibi adına sözleşmeyi imzalayan kiraya veren vekili, evi teslim etmekle yükümlüdür. Evi teslim etmezse, kiracı bu zararı doğrudan vekaleti veren ev sahibinden talep eder.

Vekaletle Kira Sözleşmesi İçin Özel Yetki Gerekir Mi?

Bu en çok merak edilen konudur. Genel kural olarak, bir başkası adına kira sözleşmesi yapmak için verilen vekaletnamede özel bir yetki aranmaz. Yani, bir kişiye verdiğiniz “genel vekaletname” ile o kişi sizin adınıza ev kiralayabilir veya evinizi kiraya verebilir. Ancak, herhangi bir şüpheye veya gelecekteki bir uyuşmazlığa yer bırakmamak için, vekaletnameye “taşınmazları kiraya vermeye ve kiralamaya, kira sözleşmelerini imzalamaya” gibi spesifik bir ifadenin eklenmesi her zaman daha güvenlidir.

Başkası Adına Kira Sözleşmesi İmzalamak İçin Vekaletname Zorunlu Mu?

Bu sorunun cevabı, hukukun teorisi ve pratiği arasındaki farkı anlamayı gerektirir. Teknik olarak, Borçlar Kanunu’na göre kira sözleşmesi yapmak özel bir şekle tabi olmadığından, bu sözleşmeyi yapmak için verilecek vekaletin de noter onaylı olması yasal bir zorunluluk değildir.

Ancak bu sadece teorik bir bilgidir. Gerçek hayatta ve hukuki uyuşmazlıkları önlemek adına durum tamamen farklıdır. Karşı tarafın (kiracının veya ev sahibinin), imza atan kişinin yetkisinden şüphe duymaması gerekir. Noter onayı olmayan, adi yazılı bir yetki belgesi veya sözlü bir izin, karşı taraf için hiçbir güvence sunmaz ve “bu yetkiyi vermedim” gibi iddialarla kolayca inkar edilebilir.

Bu nedenle, bir kira sözleşmesinin sağlıklı, güvenli ve geçerliliği tartışmasız bir şekilde kurulabilmesi için, noter tarafından düzenlenmiş resmi bir vekaletname pratikte kesinlikle gereklidir. Bu belge, temsil yetkisini ispatlayan tek ve en güçlü kanıttır ve tüm tarafları gelecekteki “yetkisiz temsil” iddialarına ve davalarına karşı korur.

Süreçte Tarafların Sorumlulukları (Kiracı, Kiraya Veren ve Vekil)

• Vekil: Vekil, vekaletname sınırları içinde hareket etmek ve vekalet verenin talimatlarına uymakla yükümlüdür.
• Kiraya Veren (Asıl): Vekilin yaptığı sözleşmeden doğan tüm borçlardan (evi teslim etme, depozitoyu iade etme vb.) doğrudan sorumludur.
• Kiracı (Asıl): Aynı şekilde, vekilinin imzaladığı sözleşmedeki tüm yükümlülüklerden (kirayı ödeme, eve özen gösterme vb.) bizzat sorumludur.

Vekaletle Kira Sözleşmesi Yaparken En Önemli Riskler Nelerdir?

Eğer vekil, kendisine verilen yetkiyi kötüye kullanarak (örneğin, evi piyasa değerinin çok altında bir bedelle tanıdığına kiralayarak) vekalet verenin zararına bir işlem yaparsa ne olur? Türk Borçlar Kanunu ve Yargıtay kararlarına göre, vekil ile sözleşme yapan üçüncü kişi (karşı taraf), bu durumun kötü niyetli olduğunu biliyorsa veya bilmesi gerekiyorsa, yapılan bu vekaletin kötüye kullanılması işlemi geçersiz sayılır ve iptal edilebilir.

Vekaletle Kira Sözleşmesi Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Vekil, Kendi Adına Tahliye Davası Açabilir Mi?

Hayır. Vekil, sözleşmenin tarafı olmadığı için tahliye davasını vekil açamaz. Davayı, vekaleti veren mülk sahibi veya onun avukatı açmalıdır. Aynı şekilde, kiracı da bir sorun yaşadığında davayı vekile değil, doğrudan mülk sahibine açmalıdır.

Peki, Yetkisiz Temsil ile İmzalanan Sözleşmenin Durumu Ne Olur?

Bir kişinin sizin adınıza yetkisi olmadan (vekaletnamesiz veya vekaletname sınırlarını aşarak) bir kira sözleşmesi imzalaması durumunda, bu sözleşme hemen geçersiz sayılmaz. Hukukumuzda bu durum “askıda hükümsüzlük” olarak adlandırılır.

Bu, sözleşmenin geçerliliğinin tamamen sizin onayınıza bağlı olduğu anlamına gelir. Temsil olunan kişi olarak, bu işleme sonradan “icazet” (onay) verirseniz, sözleşme en başından itibaren geçerli hale gelir ve sizi bağlar. Bu onayı, sözleşmenin şartlarını kabul ettiğinizi gösteren bir davranışla (örneğin kirayı kabul etmek gibi) zımnen de verebilirsiniz.

Ancak, bu işleme açıkça onay vermezseniz, sözleşme sizin için kesin olarak geçersiz olur. Bu durumda, sözleşmenin karşı tarafı, uğradığı zararlar için yetkisiz temsil yapan kişiye karşı tazminat davası açma hakkına sahip olabilir.

Vekaletname ve Kira Sözleşmeleri İçin Avukat Desteği | Öden Hukuk

Vekaletle kira sözleşmesi yapmak pratik bir çözüm olsa da, vekaletnamenin içeriğinin doğru hazırlanması ve sürecin yasalara uygun yürütülmesi, gelecekte doğabilecek büyük uyuşmazlıkları önler. Bir kira hukuku avukatı, hem vekaletnamenin hazırlanmasında hem de sözleşmenin imzalanması aşamasında haklarınızı korur. Öden Hukuk, bu alandaki tecrübesiyle size en doğru hukuki desteği sunmak için yanınızdadır.