İhalenin sona ermesi fesih sebebi mi?
İhalenin sona ermesi fesih sebebi mi? Genellikle hizmet sektöründe karşımıza çıkan ihale usulü hizmet verilmesi neticesinde işçi çalıştırılmasında, ihale bitiminde işçilerin iş sözleşmeleri feshedilmekte, bazen de fesih dahi edilmeden çalışanlardan başlarının çarelerine bakmaları beklenmektedir. İş sözleşmesinde, işverenin; çalışanı, başka bir iş yerinde görevlendirebileceği hükmü yer alıyorsa, iş veren aynı il sınırları içerisinde işçiyi çalıştırabileceği uygun bir iş yeri varsa orada görevlendirmeli, eğer aynı il sınırları içerisinde uygun bir iş yeri yok ise il dışında görevlendirilmesini çalışana teklif edebilir.
Öden Hukuk Bürosu – Bilgi ve Randevu için
- Reşit Galip Cd. Gölgeli Sk. No:12/2 Çankaya Ankara
- +90 506 433 91 42
- bilgi@odenhukuk.com
Yargıtay
Dairesi: 7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/ 27229
Karar No: 2014 / 8520
Karar Tarihi: 17.04.2014
4857 sayılı Kanunun 22 nci maddesinde, çalışma koşullarında esaslı değişiklik sebebiyle işçinin iş sözleşmesini haklı olarak feshedebileceği öngörülmemiştir. Bununla birlikte çalışma koşullarının değiştirilmesi aynı zamanda koşullarının uygulanmaması anlamına geldiğinden, aynı Yasanın 24 üncü maddesinin (II-f) bendinde belirtilen hal, işçinin haklı fesih nedenleri arasında sayılmıştır. Bu durumda işçinin ihbar tazminatı talep hakkı doğmazsa da, kıdem tazminatı ödenmelidir. Bununla birlikte, çalışma koşullarında esaslı değişikliği kabul etmeyen işçinin iş sözleşmesinin işverence feshi halinde, ihbar ve kıdem tazminatlarını talep hakkı doğar.
Somut olayda; alt işveren konumunda olan davalı S.A. ltd. şti. . davacıya noter aracılığı ile gönderdiği 28.05.2012 tarihli ihtarname ile, “…ihalenin 31.05.2012 tarihinde sona erdiğini, ihale bitiminde 01.06.2012-15.06.2012 tarihleri arasında yıllık izne çıkarıldığını, yıllık izin bitiminde ise 16-17-18-19-20- 21.06.2012 tarihlerinde Köroğlu otelde güvenlik eğitimine katılmanızı, eğitim bitiminde yeni görev yerinizin tarafınıza bildirileceği …..” hususunu ihtar etmiştir. Dosya içinde mevcut eğitim katılım çizelgelerine göre davacının, işveren ihtarnamesinde belirtmiş olduğu birkısım eğitimlere katıldığı anlaşılmaktadır. Daha sonra davalı şirket 18.06.2012 tarihli görevlendirme bildirimi ile; davacıyı Tuzla/İstanbul adresinde bulunan işyerinde 837,57 TL net ücret ve 104,00 TL multınet ile görevlendirdiğini davacıya bildirmiştir. Davacının görevlendirmeyi kabul etmeyerek işyerine gitmediği ve hakkında nöbete gelmediğine ilişkin tutanak tutulduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında imzalanmış olan iş sözleşmesinin 2. Maddesinin (b) bendinde; “İşçi, işverenin uygun görmesi veya işin niteliğinden ve koşullarından kaynaklanan nedenlerle; geçici veya daimi olarak çalıştığı işyerinin bulunduğu il hudutları dışında veya dahilinde işverene ait başka bir işyerinde işçinin görevi ve yaptığı işle aynı olmak kaydıyla işçinin özlük haklarında değişiklik yapmadan görevlendirilebilir” hükmüne yer verilmiştir. Alt işveren konumunda olan davalı şirketin ihale süresinin 31.05.2012 tarihinde sona erdiği tartışmasızdır. İhale bitimi sonrası davacının aynı il merkezi içinde, aynı şartlarda çalıştırılabileceği işverene ait başkaca işyeri bulunup bulunmadığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır.
Davacının çalışmakta olduğu işyerinin bulunduğu il sınırları içinde, aynı şartlarda ve imkanlarda çalıştırılabileceği işverene ait başka bir işyerinin bulunması halinde, öncelikle davacıya uygun işyerinde çalışması teklif edilmesi gerekirken, mevcut işyerinin bulunduğu il dışında başka bir iş yerinde çalışmasının teklif edilmiş olması, çalışma koşullarında esaslı değişiklik olarak değerlendirilebileceğinden, mahkemece davacının aynı il sınırları içinde aynı şartlarda çalıştırılabileceği başka işyeri bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanılıp kazanılmadığı değerlendirilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 17/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.