Reşit Galip Cd. Gölgeli Sk. No:12/2 Çankaya Ankara
+90 506 433 91 42
bilgi@odenhukuk.com

Bayramlarda Çalışıldığı Nasıl İspat Edilir?

Bayramlarda Çalışıldığı Nasıl İspat Edilir?

Ulusal bayram ve genel tatil çalışması , yazılı delil veya tanıkla da ispat edilebilir. İşverenin elinde işçinin imzasını taşıyan bordrolar bulunuyorsa ve bu bordrolarda ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıldığında ücret ödendiği yer alıyorsa, bu günlerde de çalışılarak ücretinin ödenmediği ancak yazılı delille ispat edilebilir. Yıllık izinlerin kullanıldığını ise işveren ancak yazılı delille ispat edebilmektedir. Konu ile ilgili Yargıtay kararı aşağıda paylaşılmıştır.

İş Hukuku Hukuku ile ilgili emsal kararlar;

Bayram Tatili – Bayramlarda Çalışıldığı Nasıl İspat Edilir?

Öden Hukuk Bürosu – Bilgi ve Randevu için

  • Reşit Galip Cd. Gölgeli Sk. No:12/2 Çankaya Ankara
  • +90 506 433 91 42
  • bilgi@odenhukuk.com
Bayramlarda Çalışıldığı Nasıl İspat Edilir?

Yargıtay
Dairesi: 21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/19460
Karar No: 2009/1918
Karar Tarihi: 12.02.2009
Davacı,  davalılardan işverene ait işyerinde 15.8.1990-1.6.1993 ve 1.5.1996-30.11.2005 tarihleri arasında çalıştığının tesbitiyle, işçilik alacaklarının tahsiline    karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan P. Giyim Tekstil San. Tic. A.Ş vekilince  duruşmalı, olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı P. Giyim Tekstil San.A.Ş.’nin  aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, 15.08.1990-01.06.1993 ve 01.05.1996-30.11.1995 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde hizmet akdine dayalı olarak sürekli çalıştığının tesbiti ile işçilik alacaklarının davalı işveren şirketten tahsilini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 01.05.1996-02.12.2005 tarihleri arasında SGK’na bildirilmiş çalışmalar dışında tespiti istenen süreler yönünden hak düşürücü süre nedeniyle hizmet tespiti davasının reddine bir kısım işçilik alacaklarının davalı işverenden tahsiline karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanununun 47. maddesinde, Kanunun kapsamındaki işyerleri bakımından, ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışma karşılığı olmaksızın o günün ücretinin ödeneceği,  tatil yapılmayarak çalışıldığında ise,  ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücret ödeneceği hükme bağlanmıştır.
2429 sayılı Ulusal bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunun 2. maddesinde resmi ve dini bayram günleriyle yılbaşı gününün genel tatil günleri olduğu açıklanmıştır. Buna göre genel tatil günleri, 1 Ocak, 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos günleri ile Arife günü saat 13.00’da başlanan 3.5 günlük Ramazan bayramı ve Arife günü saat 13.00’de başlayan 4.5 günlük Kurban bayramı günlerinden oluşur. Ulusal bayram günü ise, 28 Ekim saat 13.00 ten itibaren başlayan 29 Ekim günü de devam eden 1.5 gündür. İşçinin ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmayacağı toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmesiyle kararlaştırabilir
Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi, bu  iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan hafta tatili ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını  her türlü delille ispat edebilir.
Ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda,  tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir.
İmzalı ücret bordrolarında ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından  daha fazla çalışıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin alacağının bordroda görünenden daha fazla olduğu yönünde bir ihtirazi kaydının bulunması halinde, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının ispatı her türlü delille yapılabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olanın dışında ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının yazılı delille kanıtlaması gerekir. 
Ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının yazılı delil  ya da tanıkla ispatı  imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez. 
Somut olayda, hüküm altına alınan ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağı dini bayramlar dışındaki tatil günleri dikkate alınarak hesaplanmıştır. Dosyada bulunan ve davacının imzasını taşıyan bordrolarda ise ilave resmi bayram tatil günleri karşılığı ücretin ödendiği, ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda anılan bordroların dikkate alınmadığı görülmektedir. Bu durumda, imzasını içeren bordrolara karşı davacının diyecekleri sorulmalı, imzaların davacıya ait olduğu belirlendiği taktirde, ödeme yapılan tatil günleri karşılığı ücret, hesaplanan  ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağından mahsup edilerek, kaldığı taktirde bakiye tatil ücreti alacağına hükmedilmelidir.
3-4857 sayılı İş Kanununun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada ilişkinin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Aktin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da, iş sözleşmesinin feshinden itibaren  işlemeye başlar.
Somut olayda davalı işveren vekili, temyiz dilekçesine ekli yıllık ücretli izin cetveli ibraz etmiş ve davacının 1997,1998 ve1999 yılı yıllarına ait izinlerini kullandığını, belgede imzasının olduğunu belirtmiştir. Anılan belge,itiraz niteliğinde olduğundan yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gerekir. Bu nedenle ibraz edilen belgeye karşı davacıya diyecekleri sorulmalı, yıllık ücretli iznin kullanıldığı anlaşıldığı taktirde hesaplanan yıllık ücretli izin alacağından kullanılan yıllık ücretli izin hakkına karşılık gelen ücret mahsup edilerek sonuca gidilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı  P. Giyim Tekstil San.A.Ş.’nin  bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı işverene iadesine, 12.02.2009 gününde oy birliği ile karar verildi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir