Reşit Galip Cd. Gölgeli Sk. No:12/2 Çankaya Ankara
+90 506 433 91 42
bilgi@odenhukuk.com

İkinci El Araç Satışında, Araç Arızalı Satılmışsa Ödenen Bedel Geri Alınabilir mi?

İkinci El Araç Satışında, Araç Arızalı Satılmışsa Ödenen Bedel Geri Alınabilir mi?

Tüketici Hukuku ile ilgili emsal kararlar; Ayıplı Araç Satışı – İkinci El Araç Satışında, Araç Arızalı Satılmışsa Ödenen Bedel Geri Alınabilir mi?

Öden Hukuk Bürosu – Bilgi ve Randevu için

  • Reşit Galip Cd. Gölgeli Sk. No:12/2 Çankaya Ankara
  • +90 506 433 91 42
  • bilgi@odenhukuk.com
İkinci El Araç Satışında, Araç Arızalı Satılmışsa Ödenen Bedel Geri Alınabilir mi?

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/484 Esas
KARAR NO : 2021/181

Dava, ayıplı satış iddiasına dayalı olarak araç bedelinin iadesi ile uğranılan zararların tahsili istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı ve davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı vekilinin zamanaşımına ilişkini istinaf istemi incelnemiştir.TBK 231 maddesi gereğince; “Satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Alıcının satılanın kendisine devrinden başlayarak iki yıl içinde bildirdiği ayıptan doğan def’i hakkı, bu sürenin geçmiş olmasıyla ortadan kalkmaz. Satıcı, satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu ise, iki yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamaz”. Somut uyuşmazlıkta; davalı …. AŞ’nin satıcı, davacı … Sanayi ve Ticaret Ltd Şti’nin alıcı olduğu 03.09.2012 tarihli araç satış sözleşmesi ile … plakalı … CDİ kamyonet tipi araç 68.500TL bedelle satılmıştır. Taraflar arasındaki 2.el araç satışı 03.09.2012’de gerçekleşmiş, dava ise 14.08.2014’te açılmış olmakla mahkemece zamanaşımı definin reddi yerindedir. Dosyada mevcut bilgi ve belgeler ve Dairemizce yeterli bulunan 1. ve 3 . bilirkişi raporuna göre; araçtaki şanzıman arızasının gizli ayıp niteliğinde olduğu, araç satış sözleşmesi ile aynı tarihte 03.09.2012’deki servis kaydında”otomatik şanzuman sökülmesi ve t…” şeklindeki işlemin ve bir iş emrinde “şanzımdanda yağ kaçağı” olduğunun kayıtlı olduğu, bu durumun kullanıcı hatası olarak nitelenemeyeceği, davalı satıcının satış tarihinde bu durumu davacı alıcıya blidirdiğini ispatla yükümlü olduğu, bu hususta araç satış sözleşmesinde herhangi bir açıklama yer almadığı gibi, ispata elverişli delil sunulmadığı, aracın satışından sonra şanzımanında çok ciddi zararlar meydana geldiği, araçtaki arızanın giderilemediği dikkate alındığında mahkemece birinci ve üçüncü raporun esas alınması sureti ile araç bedelinin iadesine ilişkin talebin kabulü yerindedir. Davalı yan cevap dilekçesinde kullanıma bağlı hasar iddiasında yahut yıpranma bedeli mahsubuna ilişkin talepte bulunmadığı, öninceleme de bu yönde iddianın yer almadığı HMK 141 md gereğince bu itirazın değerlendirilemeyeceği gibi aracın ikinci el olduğu, hasara/kazaya uğradığı hususunda dosyaya yansıyan herhangi bir delil de olmadığı, birinci bilirkişi heyetinin raporuna çoğunluk görüşünde mahsup yapılmaması gerektiğinin belirtildiği de dikkate alındığında bu husustaki istemin reddi gerekmiştir. Davacı vekilinin istinaf istemine gelince; satış bedeli yönünden ihtarname ile temerrüdün gerçekleştiğini ileri sürmüş ise de; davaya konu malın davacı tarafça davalıya iadesi gerçekleşmeden bu alacak için faiz istemesi mümkün değildir. Mahkemece, satış bedeli yönünden dava konusu aracın davalıya iade tarihinden itibaren faize hükmedilmesi yerindedir. Davacı vekilinin isteminin de reddi gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesinin kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığından taraf vekillerinin istinaf isteminin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davacı ve davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,

Ayıplı Araç Satışı – Tüketici Hukuku

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir