Reşit Galip Cd. Gölgeli Sk. No:12/2 Çankaya Ankara
+90 506 433 91 42
bilgi@odenhukuk.com

Boş veya Aynı Gün Alınan Tahliye Taahhüdü: Geçersizliği Nasıl İspatlanır?

Boş veya Aynı Gün Alınan Tahliye Taahhüdü: Geçersizliği Nasıl İspatlanır?

Boş veya aynı gün alınan tahliye taahhüdü geçersizliği ispatı için tanıkla ispat ve mesajların delil başlangıcı olarak kullanılması.

Kira sözleşmesiyle aynı gün veya boş olarak alınan tahliye taahhüdünün geçersiz olduğunu biliyor muydunuz? Ancak asıl sorun, tahliye taahhüdü geçersizliği ispatı‘nın nasıl yapılacağıdır. Kanuna göre, kiracının baskı altında imzaladığı kabul edilen bu belgelerin geçersizliği mahkemede kanıtlanmalıdır. Bu rehberde, tahliye taahhüdü geçersizliği ispatı için kullanılabilecek delilleri ve Yargıtay’ın yaklaşımlarını inceliyoruz.

Kural Neden Önemli? Kiracıyı Koruma Amacı

Tahliye taahhüdünün geçerli olabilmesi için, kira sözleşmesi yapıldıktan ve kiracı eve yerleştikten sonraki bir tarihte, kiracının özgür iradesiyle verilmiş olması gerekir. Kanun koyucu bu şartı, özellikle konut ihtiyacı içinde olan kiracının, sözleşme anındaki müzakere gücünün zayıflığından faydalanılmasını engellemek için getirmiştir. (Bu konunun tüm detayları için Tahliye Taahhütnamesi Geçerli Mi? başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.)

Tahliye Taahhüdü Geçersizliği İspatı Kimin Yükümlülüğünde?

Genel kural olarak, bir belgenin altındaki imzanın kendisine ait olduğunu kabul eden taraf, o belgenin içeriğinin sonradan anlaşılanın aksine doldurulduğunu veya tarihinin gerçeğe aykırı olduğunu iddia ediyorsa, bu iddiasını ispatlamakla yükümlüdür. Yani, taahhüdün sözleşmeyle aynı gün veya boş tahliye taahhüdü olarak verildiğini iddia eden kiracının ispat yükü bulunmaktadır.

Tahliye Taahhüdü Geçersizliği İspatı: Tanık Delili

İşte bu noktada Yargıtay kararları arasında belirgin bir görüş ayrılığı ortaya çıkmaktadır.

Görüş 1: Tanık Dinlenebilir (Hukuki Fiil / İrade Fesadı)

Bu yaklaşımı benimseyen kararlar, olayı salt bir sözleşme tarihine itiraz olarak değil, kiracının müzakere gücünün zayıf olduğu bir anda iradesinin fesada uğratılması (ikrah) veya bir “hukuki fiil” olarak görmektedir. Bu nedenle ispat kurallarını daha esnek yorumlamaktadırlar.

  • Yargıtay 6. Hukuk Dairesi (E. 2012/5461, K. 2012/8809, T. 12.06.2012): Bu kararda, taahhüdün kira sözleşmesiyle aynı gün imzalandığı iddiasının, taahhüdün serbest irade ürünü olmadığı (ikrah) iddiasını da kapsadığı ve bu nedenle “tanık dahil her türlü delille kanıtlanmasının mümkün olduğu” açıkça belirtilmiştir.
  • Yargıtay 6. Hukuk Dairesi (E. 1991/2856, K. 1991/3289, T. 08.03.1991): Kararda, belgenin kira ilişkisi kurulduğu sırada verildiğine dair savunmanın “hukukî fiil niteliğinde bulunduğundan tanıkla ispat edilebilir” olduğu vurgulanmıştır.
  • Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (E. 2017/975, K. 2021/1108, T. 28.09.2021): Bu önemli kararda, ilk derece mahkemesinin direnme kararı onanırken, davalının iddiasını “tanık delili” ve davacı asilin “isticvap beyanı” ile büyük ölçüde kanıtladığı kabul edilmiştir. Bu karar, tanık delilinin bu tür bir iddiada sonuca etkili olabileceğinin en somut örneklerinden biridir.

Görüş 2: Tanık Dinlenemez (Yazılı Belgeye Karşı Yazılı Delil)

Bu görüş, HMK’nın senede karşı senetle ispat kuralını katı bir şekilde uygulamaktadır. Tahliye taahhüdü yazılı bir belge olduğundan, içeriğindeki tarihin aksini iddia edenin de bu iddiasını yazılı bir belgeyle kanıtlaması gerektiğini savunur.

  • Yargıtay 13. Hukuk Dairesi (E. 2012/4082, K. 2012/8006, T. 26.03.2012): Noterden düzenlenmiş bir taahhütle ilgili bu kararda, “Bu yazılı belgenin aksi ancak yazılı belge ile kanıtlanmalıdır. uyuşmazlıkta tanık dinlenmesi mümkün değildir” denilerek tanık delili yolu kesin bir dille kapatılmıştır.
  • Yargıtay 3. Hukuk Dairesi (E. 2022/8307, K. 2023/168, T. 21.02.2023): Kararda, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun yerleşik içtihadına atıf yapılarak, boş olarak imzalanıp verilen bir belgenin anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının “tanıkla ispatının olanaklı olmadığı; ancak yazılı delille ispatı gerektiği” belirtilmiştir.
  • Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi (E. 2017/1099, K. 2017/1114, T. 01.06.2017): Bu karar da, taahhüdün kira kontratı ile aynı tarihte imzalandığı iddiasının “yazılı bir belge (kesin delil) ile kanıtlanması gerektiğini” net bir şekilde ifade etmiştir.

Tahliye Taahhüdü Geçersizliği İspatı: Mesajlar Delil Başlangıcı Mı?

Peki, tanık dinletme yasağını savunan görüş kabul edilse bile başka bir yol yok mu? İşte burada HMK‘nın “delil başlangıcı” kavramı devreye girebilir.

HMK Madde 202’ye göre , normalde tanık dinlenemeyecek bir konuda, iddiayı doğrular nitelikte ve karşı taraftan gönderilmiş (veya onun elinden çıkmış) yazılı bir “delil başlangıcı” varsa, tanık dinlenmesi mümkün hale gelir.

Peki, SMS, WhatsApp mesajları veya e-postalar delil başlangıcı sayılır mı? Evet! Birçok Yargıtay kararı, bu tür elektronik yazışmaların HMK kapsamında “belge” ve belirli şartlarda “delil başlangıcı” niteliğinde olduğunu kabul etmektedir.

Bu durumda, eğer kiracının elinde ev sahibinden veya emlakçıdan gelen ve örneğin “kira sözleşmesiyle birlikte taahhüdü de getir” veya “taahhüdün tarihini sonra doldururuz” gibi bir ifade içeren mesaj varsa, bu mesaj mahkemeye delil başlangıcı olarak sunulabilir. Delil başlangıcının varlığı, tanıkla ispat yasağını aşmak ve mahkemenin tanık dinlemesini sağlamak için çok önemli bir hukuki argüman olabilir.

Bu Süreçlerde Avukat Desteğinin Önemi

Boş tahliye taahhüdü geçerli mi veya kira sözleşmesiyle aynı gün alınan tahliye taahhüdü iptal edilebilir mi sorusunun cevabı, görüldüğü gibi Yargıtay içtihatlarındaki farklılıklar nedeniyle karmaşıktır. Bu tür bir tahliye taahhüdü iptali davası sürecinde, hangi delillerin sunulacağı, tanık dinletilip dinletilemeyeceği ve Yargıtay’ın güncel yaklaşımının ne olduğu gibi konularda bir Ankara kira avukatı ile çalışmak hayati önem taşır. Öden Hukuk, bu teknik süreçte haklarınızı korumak ve lehinize olan tüm hukuki argümanları kullanmak için yanınızdadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

detaylı infaz hesaplama