İşçinin gerçek ücreti nasıl ispatlanır?
İşçinin gerçek ücreti nasıl ispatlanır? Günümüzde iş hayatında vergi, prim gibi ödemelerden çekinilerek işçilerin ücretlerinin kendilerine gerçekte ödenen rakamlar üzerinden beyan edilmediğine sıkça rastlanılmaktadır. Bu gibi durumlarda işçinin haklı nedenle fesih hakkı mevcut olup, fesih halinde de kıdem tazminatına hak kazanmaktadır. İşçinin gerçek ücreti ise tanık beyanlarıyla, işçinin yaptığı işteki tecrübesine, yaptığı işin niteliğine göre mahkemece celbedilecek emsal ücret araştırmasına göre belirlenecektir.
Öden Hukuk Bürosu – Bilgi ve Randevu için
- Reşit Galip Cd. Gölgeli Sk. No:12/2 Çankaya Ankara
- +90 506 433 91 42
- bilgi@odenhukuk.com
Yargıtay
Dairesi: 22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/ 21977
Karar No: 2014 / 32330
Karar Tarihi: 18.11.2014
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait işyerinde 20.09.2004-14.06.2010 tarihleri arasında çalıştığını sigorta primlerinin gerçek ücreti üzerinden yatırılmaması ve fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi sebebiyle iş sözleşmesini haklı sebebe dayalı feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin davacı tarafından bir başka işyerinde çalışmak amacı ile haklı sebebe dayanılmasızın feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının sigorta primlerinin gerçek ücreti üzerinden yatırılıp yatırılmadığı ve bu sebebe dayalı olarak işçi tarafından gerçekleştirilen feshin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendinde işveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmemesi veya ödenmesinin, işçiye sözleşmeyi haklı sebeple feshetme hakkı vereceği kabul edilmiştir işçinin sigorta primlerinin hiç yatırılmaması veya eksik bildirilmesi, sosyal güvenlik hakkını ilgilendiren bir durum olsa da sigorta primlerinin hiç yatırılmaması, eksik yatırılması veya düşük ücretten yatırılması hallerinde de işçinin haklı fesih imkânı vardır.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda, işyerinde satış müdürlüğü olarak görev yapmakta olan davacı aylık net ücretinin 1.250,00 TL olduğunu ileri sürmektedir. Davalı işveren ise asgari ücret aldığını savunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tanıklarının beyanına itibar edilerek işçinin aylık net 1.200,00 TL ücret aldığı kabul edilerek hesaplama yapılmış ise de; emsal ücret araştırması yapılmadığı görülmektedir.
Taraflar arasında ücret konusunda ihtilaf bulunması ve imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı iddiası karşısında mahkemece emsal ücret araştırması yapılması gerekir. Yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda emsal işçilere ödenen ücret miktarı ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından sorulmak sureti ile belirlenmeli ve sonucuna göre davacının sigorta primlerinin gerçek ücreti üzerinden yatırılıp yatırılmadığına ilişkin değerlendirme yapılarak fesih hususunda sonucuna göre karar verilmelidir. Ayrıca davacının hak kazandığı işçilik alacaklarınında emsal ücret araştırması sonucunda belirlenecek ücret miktarına göre hesaplanması gerektiği de dikkate alınmalıdır.
3-Öte yandan; hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının çalışma süresine göre yirmisekiz gün yıllık izne hak kazandığı ve yıllık izinlerinin kullandırılmadığı kabul edilerek hesaplama yapılmış ise de, davacının iş sözleşmesinin feshinden iki gün önce izne ayrıldığı ve 24.05.2010-26.06.2010 tarihleri arasında yıllık izinde olduğu dosya kapsamı ile sabittir.
Ayrıca 2008 yılı Eylül ayı bordrosunda da davacının ondört gün izin kullandığı belirtilmiş ve bordro davacı tarafından itirazi kayıtsız imzalanmıştır. Bu durumda belirtilen bu süreler hak kazanılan yıllık izin süresinden mahsup edilmeksizin sonuca gidilmesi de isabetsiz olup, bu husus ayrı bir bozma sebebi olarak kabul edilmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.