Reşit Galip Cd. Gölgeli Sk. No:12/2 Çankaya Ankara
+90 506 433 91 42
bilgi@odenhukuk.com

Kira Sözleşmesinde Kefillik Geçerli Mi? (Tüm Şartlar ve Sorumluluğun Bittiği An)

Kira Sözleşmesinde Kefillik Geçerli Mi? (Tüm Şartlar ve Sorumluluğun Bittiği An)

Boş bir sözleşme kağıdı ve kalemin olduğu bir görsel. Bu, kira sözleşmesindeki kefilliğin geçerlilik şartları konusunu anlatmaktadır.

Kiraya verenler için bir güvence, kefiller içinse büyük bir endişe kaynağı: Kira sözleşmesinde kefillik. Peki, o atılan imza gerçekten geçerli mi ve kefilliğin geçerlilik şartları nelerdir? Borçlar Kanunu, kefili korumak için çok katı kurallar getirmiştir. Bu şartlardan biri bile eksikse, attığınız imzanın hiçbir hükmü kalmayabilir.

Kefilliğin Geçerlilik Şartları Nelerdir? (4 Kritik Kural)

Türk Borçlar Kanunu, bir kira sözleşmesindeki kefaletin geçerli sayılması için bu dört şartın tamamının bir arada bulunmasını zorunlu kılar:

  1. Sözleşmenin Yazılı Olması: Kefalet, kira sözleşmesinin içinde veya ayrı bir belgede mutlaka yazılı olarak yapılmalıdır.
  2. Sorumlu Olunacak Azami Miktar ve Tarihin Belirtilmesi: Kefalet sözleşmesinde, kefilin sorumlu olacağı en yüksek tutarın (örneğin, “yıllık 200.000 TL’ye kadar”) ve kefalet tarihinin net bir şekilde belirtilmesi şarttır.
  3. “O Cümlenin” Kefilin Kendi El Yazısıyla Yazılması: En çok atlanan kural budur. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil ise bu durumu, sözleşmeye kendi el yazısıyla yazması gerekir. Bilgisayar çıktısının altındaki imza tek başına yeterli değildir.
  4. Eşin Yazılı Rızası (En Önemli Kural): Kefil eğer evli ise, bu kefalete eşinin de ayrı bir belgeyle veya sözleşme üzerine yazılı olarak rıza göstermesi zorunludur. Eş rızası olmadan atılan kefillik imzası kesin olarak geçersizdir.

Önemli İstisna: Tacirlerin ve Şirket Yöneticilerinin Kefaletinde Eş Rızası Gerekir Mi?

Yukarıda anlattığımız eş rızası kuralının, ticari hayatı kolaylaştırmak amacıyla getirilmiş çok önemli bir istisnası vardır. Türk Borçlar Kanunu’na eklenen bir hükümle, aşağıdaki durumlarda verilen kefaletler için eşin rızası ARANMAZ:

  1. Ticaret siciline kayıtlı bir tacir tarafından, ticari işletmesiyle ilgili olarak verilen kefaletler.
  2. Bir ticaret şirketi ortağının veya yöneticisinin, şirketin borçlarına verdiği kefaletler.

Bu demektir ki, eğer bir iş yeri kirasına kefil olan kişi, Vergi Levhası olan ve Ticaret Odası’na kayıtlı bir tacir ise (örneğin, bir esnaf, şirket sahibi veya serbest meslek erbabı), bu kefalet işlemi onun ticari faaliyetiyle ilgili sayılacağından, kefil olurken eşinin rızasının alınması gerekmez.

Özetle, kanun koyucu, bir yakınına kişisel olarak kefil olan kişiyi “eş rızası” kuralıyla koruma altına alırken, ticari hayatın içinde profesyonel olarak yer alan tacirlerin ve şirket yöneticilerinin ticari faaliyetleri kapsamında verdikleri kefaletleri bu kuralın dışında tutarak ticari hayatın hız ve güven ihtiyacını karşılamıştır.

Kefilliğin Geçerlilik Şartları: Sözleşme Uzarsa Ne Olur?

Bu, kefillerin en çok bilmesi gereken haktır. Kefilin sorumluluğu, sözleşmede belirtilen süre ile sınırlıdır. Örneğin, 1 yıllık bir sözleşmeye kefil olduysanız, sorumluluğunuz sadece o 1 yıl içindir. Kira sözleşmesi bir yılın sonunda otomatik olarak uzasa bile, sizin kefilliğiniz otomatik olarak uzamaz ve sona erer. Uzayan dönemler için sorumlu olmanız için, yeni bir kefalet sözleşmesi imzalamanız gerekir.

Kefilin Sorumluluğu En Fazla Ne Kadar Sürer? (10 Yıllık Süre)

Kefil olduğunuz kira sözleşmesi 10 yıldan uzun olsa bile, bir gerçek kişi olarak kefilliğiniz, sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren en fazla 10 yıl sürebilir. 10 yılın sonunda kefilliğiniz kendiliğinden sona erer.

Adi Kefalet ve Müteselsil Kefalet Arasındaki Fark Nedir?

  • Adi Kefalet: Eğer sözleşmede “müteselsil” ifadesi yoksa, kefaletiniz adi kefalettir. Bu durumda, ev sahibi önce asıl borçlu olan kiracıya gitmek, icra takibi yapmak ve bu takibin sonuçsuz kaldığını ispatlamak zorundadır. Ancak ondan sonra size gelebilir.
  • Müteselsil Kefalet: Eğer sözleşmede “müteselsil kefil” olduğunuzu kabul ettiyseniz, ev sahibi kiracıya gitmeden doğrudan size karşı icra takibi başlatabilir ve borcun tamamını sizden talep edebilir.

Geçersiz Kefalete Dayanarak İcra Takibi Geldiyse Ne Yapmalı?

Kira sözleşmesindeki kefaletinizin, yukarıda sayılan şartları taşımadığı için geçersiz olduğunu düşündüğünüz bir anda, tarafınıza bir icra takibi başlatıldığına dair ödeme emri gelebilir. Bu durumda sakın paniğe kapılmayın, ancak yasal haklarınızı kaybetmemek için çok hızlı hareket etmeniz gerekmektedir. İzlemeniz gereken yol haritası şudur:

1. Süreyi Kaçırmayın! (7 Gün Kuralı): Ödeme emrinin size tebliğ edildiği tarihten itibaren, takibe itiraz etmek için sadece 7 gününüz vardır. Bu süre hak düşürücü olup, kaçırıldığı takdirde takip kesinleşir ve borcu ödemek zorunda kalabilirsiniz.

2. İcra Dairesine İtiraz Edin: Bu 7 günlük süre içinde, takibi başlatan İcra Dairesi’ne hitaben yazacağınız bir dilekçe ile takibe itiraz etmelisiniz. Bu itiraz dilekçesinde, borcun tamamına, faize ve tüm fer’ilerine itiraz ettiğinizi belirtmelisiniz. En önemlisi, itirazınızın gerekçesini net bir şekilde açıklamaktır.

3. İtiraz Gerekçenizi Belirtin: Dilekçenizde, kefaletinizin neden geçersiz olduğunu açıkça yazmalısınız. Örneğin:

  • “Kefalet sözleşmesinde eşimim yazılı rızası bulunmadığından kefaletim geçersizdir.”
  • “Sorumlu olduğum azami miktar ve kefalet tarihi kendi el yazımla yazılmadığı için kefaletim kanunen geçersizdir.”
  • “Kefaletim 1 yıllık süre için olup, takip konusu borç sözleşmenin uzayan dönemine aittir.”

İtirazınız üzerine icra takibi derhal durur. Bu noktadan sonra, alacaklı (kiraya veren), takibin devamını sağlamak için mahkemede bir “itirazın iptali davası” açmak zorunda kalacaktır. İşte o davada, kefaletinizin geçersizliğini ispatlayarak borçtan tamamen kurtulabilirsiniz.

Bu süreç, özellikle 7 günlük o kısa ve kritik süre nedeniyle, bir an bile gecikmeyi veya hatayı affetmez. Bir ödeme emri tebliğ aldığınız anda derhal bir avukata başvurmanız, tüm haklarınızı korumanız için hayati önem taşır.

Kefilliğin Geçerlilik Şartları ve Uyuşmazlık Halinde Avukat Desteği

Kira sözleşmesindeki kefillik, katı şekil şartlarına bağlı teknik bir konudur. Bir kefil olarak haksız bir borçla karşılaştığınızda veya bir mülk sahibi olarak alacağınızı güvenceye almak istediğinizde, bir avukattan destek almanız hak kayıplarını önler. Öden Hukuk, kefilliğin geçerlilik şartları gibi teknik konularda ve sorumluluğunuzun kapsamı hakkında size yol göstermek için hazırdır. Kira hukuku ile ilgili diğer yazılarımıza göz atabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

detaylı infaz hesaplama