İş kazasında kusur dağılımı var mıdır?
İş kazasında kusur dağılımı var mıdır? İş kazalarında esas olan, müteselsil sorumluluk halidir. Yani birden fazla kişi bir zarara yol açmışsa, bu kişilerden her biri borcun tamamından sorumludur. Ancak iş kazasına sebebiyet verenlere açılacak davada müteselsil sorumluluktan söz etmek için açılacak davada kazada kusuru olanların müteselsil sorumluluğuna gidildiğinin dava dilekçesinde açıkça belirtilmesi gerekir.
Öden Hukuk Bürosu – Bilgi ve Randevu için
- Reşit Galip Cd. Gölgeli Sk. No:12/2 Çankaya Ankara
- +90 506 433 91 42
- bilgi@odenhukuk.com
Yargıtay
Dairesi: 21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/ 19172
Karar No: 2018 / 5939
Karar Tarihi: 02.07.2018
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi tazminat ile tedavi giderinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni geciktirici nedenlere, temyiz kapsamına ve sebeplerine göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Dava, iş kazası maluliyeti sebebiyle maddi zararların giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, 31.570,37TL maddi tazminatın ve 183,17TL tedavi giderinin tahsiline karar verilmiştir.
Dosya kapsamına göre 28.12.2009 tarihli olayın SGK Başkanlığı tarafından iş kazası olarak kabul edildiği; Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu tarafından maluliyetin %18,2 olarak tespit edildiği; hükme esas alınan kusur raporunda davalı işveren şirketin %50, dava dışı işçi Cevdet’in %25, davacı kazalı işçinin ise %25 kusurlu bulundukları; hesap raporunda, davacı işçinin %25 müterafik kusuru indirilerek %75 kusura göre maddi zararın belirlendiği; davacıya ait ıslah dilekçesinde hesap raporunun dikkate alındığı; Mahkeme tarafından ise sadece davalı şirkete ait %50 kusur üzerinden hesaplama yapılarak bakiye maddi tazminata karar verildiği anlaşılmaktadır.
İş kazasından kaynaklanan tazminat davalarında kural olan müteselsil sorumluluktur. Fakat müteselsil sorumluluk hükümlerinden yararlanabilmek için davacı işçi ya da onun hak sahiplerinin dava açtığı esnada müteselsil sorumluluk esasına göre talepte bulunması gerekir. Eğer davacı müteselsil sorumlulardan birini ya da birkaçını dava etmişse dilekçesinde açıkça müteselsil sorumluluktan söz etmese bile tüm zararın talep edildiği talep içeriğinden anlaşılabiliyorsa müteselsil sorumluluk esasına dayanıldığının kabul edilmesi gerekir.
Bunun yanında gerek eksik ve gerekse tam dayanışmalı sorumlulukta, zarar gören giderim borçlularından herhangi birine karşı hakkını ileri sürebilir. Türk Borçlar Kanunu’nun 163/2 maddesine göre borcun tamamen edasına kadar bütün borçluların mesuliyeti devam edeceğinden zarar gören kişi zararlı sonuçtan sorumlu olan bütün sorumlular aleyhinde dava açabileceği gibi, sorumlulardan her biri aleyhine ayrı ayrı da dava açabilir. Bunu önleyen bir hüküm yasalarımızda mevcut değildir. Bu duruma göre, zarara uğrayanın, dayanışmalı sorumlulardan birini ya da bir kaçını seçip onlara karşı giderim davası açarak ödetme kararı alması eğer borç ödenmemişse diğer sorumlu hakkında da zararın tümü için giderim davası açmasını engellemez. Çünkü zarar görenin (alacaklının) tatmini oranında giderim borcu sona erer. Bu durumda mahkemece önceden ödetilmesine karar verilen bu miktarı geçmemek ve tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla tahsile karar verilmesi gerekir.
Tüm bu açıklamalar sonrasında, hesap raporunda iş kazasında kusuru bulunanların tümünün (Davalı işveren Kamil … Ltd. Şti. ve dava dışı …) kusuru dikkate alınarak hesaplama yapıldığı ve davacının hesaplanan bu zararın tamamının tahsilini talep ettiği anlaşılmakla davacı iradesinin müteselsil sorumluluk esasına göre davalı işveren şirkete yöneltildiği açıktır.
Böylelikle, davacıların maddi zararlarının tespiti için sadece davalı işverenin %50 oranındaki kusuru dahilinde maddi tazminata karar verilmesi usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş; davalı işveren ile dava dışı şirket çalışanı kusurlarının birlikte dikkate alınmasından ve toplam %75 kusura göre hesaplanan maddi tazminata karar verilmesinden ibarettir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 02.07.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.