Türkiye’de bulunan bir yabancı için en endişe verici hukuki durumlardan biri, hakkında “sınır dışı etme”, yani deport kararı verilmesidir. Bu karar, yabancının Türkiye’den zorla çıkarılması anlamına gelir ve genellikle Türkiye’ye belirli bir süre giriş yasağını da beraberinde getirir. Peki, deport kararı nedir, hangi durumlarda verilir ve en önemlisi, bu karara karşı hukuki olarak ne yapılabilir? Bu rehberde, 6458 sayılı YABANCILAR VE ULUSLARARASI KORUMA KANUNU‘na göre deport kararına itiraz sürecini adım adım açıklıyoruz.

Deport Kararı Nedir ve Kimler Hakkında Alınır?

Valilikler tarafından, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 54. maddesinde sayılan sınır dışı etme nedenleri‘nden birinin varlığı halinde bir yabancı hakkında deport kararı alınabilir. En yaygın nedenler şunlardır:

• Vize veya ikamet izni süresini 10 günden fazla ihlal etmek (kaçak kalmak).
• Çalışma izni olmadan çalıştığının tespit edilmesi.
• Kamu düzeni, kamu güvenliği veya kamu sağlığı açısından tehdit oluşturmak.
• Terör örgütüyle bağlantılı olmak.
• Geçimini meşru olmayan yollardan sağlamak.

Adım Adım Deport Kararına İtiraz Süreci

Hakkında sınır dışı etme kararı alınan yabancı, bu kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 7 GÜN içinde, kararı veren valiliğin bulunduğu yerdeki İdare Mahkemesi’nde iptal davası açmalıdır. Bu süre, hak düşürücü bir süredir ve kaçırılması halinde dava açma hakkı kaybedilir.

Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 53. maddesine göre, deport (sınır dışı etme) kararına karşı açılan davalarda İdare Mahkemesi için özel ve hızlı bir yargılama usulü öngörülmüştür.

Buna göre, İdare Mahkemesi sınır dışı etme kararına (deport kararına) karşı yapılan itirazı 15 gün içinde sonuçlandırmak zorundadır.

Mahkemenin bu konuda verdiği karar kesindir, yani bu karara karşı istinaf veya temyiz gibi üst kanun yollarına başvurulamaz.

• Yürütmenin Durdurulması: Dava açılması, mahkeme bir karar verene kadar sınır dışı etme işlemini otomatik olarak durdurur. Yani, dava devam ederken yabancı sınır dışı edilemez. Bu, deport kaldırma davası sürecinin en önemli avantajıdır.
• Davanın Sonucu: Mahkeme, idarenin kararını hukuka uygun bulmazsa deport kararını iptal eder.

Deport Kararına İtiraz Sonrası İdari Gözetim ve Geri Gönderme Merkezleri

Deport kararı ile birlikte, yabancının kaçma veya kaybolma riski görülürse, valilik tarafından ayrıca idari gözetim kararı da alınabilir. Bu karar, yabancının dava süreci boyunca Geri Gönderme Merkezi‘nde tutulması anlamına gelir. İdari gözetim kararına itiraz da mümkündür. Yabancı veya avukatı, bu karara karşı Sulh Ceza Hakimliği‘ne başvurarak serbest bırakılmayı talep edebilir.

Türkiye’ye Giriş Yasağı (Tahdit Kodu) ve Kaldırılması

Deport kararı, genellikle yabancının siciline bir “tahdit kodu” işlenmesine ve belirli bir süre (1 ila 5 yıl arası, bazen süresiz) Türkiye’ye girişinin yasaklanmasına neden olur. Deport kararı mahkemece iptal edilse bile, bu giriş yasağı bazen sistemde kalmaya devam edebilir. Bu durumda, Türkiye’ye giriş yasağı kaldırma için ayrıca idari bir başvuru veya dava açılması gerekir.

Bu Süreçlerde Avukat Desteğinin Önemi

Deport kararına itiraz ve idari gözetim süreçleri, 7 gün gibi çok kısa ve hak düşürücü sürelere tabi olan, en küçük bir hatanın bile yabancının hayatını tamamen değiştirebileceği son derece acil ve teknik davalardır. Bir Ankara yabancılar avukatı, bu süreçte derhal dava açarak sınır dışı işlemini durdurur, idari gözetime itiraz eder ve giriş yasağınızın kaldırılması için tüm hukuki adımları atar. Öden Hukuk, bu kritik süreçte özgürlüğünüzü ve haklarınızı korumak için yanınızdadır.