Hacizde İstihkak Davası ve Mülkiyet İddiası: Malınızı Nasıl Kurtarırsınız? (2025)

Başkasına ait bir borç yüzünden malınızın haczedilmesi durumunda, mülkiyet hakkınızı korumanın tek hukuki yolu hacizde istihkak davası açmaktır. İcra memurları kapıya geldiğinde veya habersiz yapılan bir haczi öğrendiğinizde, süreci doğru yönetmek hayati önem taşır. Peki, hacizde istihkak davası hangi sürede açılmalı ve ispat yükü kimdedir?
Bu yazıda, İcra ve İflas Kanunu (İİK) hükümleri ve Yargıtay’ın emsal kararları ışığında malınızı hacizden kurtarmanın yollarını anlatıyoruz.
1.Hacizde İstihkak Davası Süresi ve 7 Gün Kuralı
Haciz sırasında oradaysanız, malın size ait olduğunu derhal icra memuruna söyleyip tutanağa geçirmelisiniz. Eğer haciz yokluğunuzda yapıldıysa, haczi öğrendiğiniz tarihten itibaren 7 gün içinde icra dairesine giderek istihkak iddiasında bulunmalısınız.
Bu 7 günlük süre “hak düşürücü” süredir. Bu süreyi kaçırırsanız, mal gerçekten sizin olsa bile hakkınızı kaybedersiniz.
2. Hacizde İstihkak Davasında İspat Yükü ve Mülkiyet Karinesi
İstihkak davalarının kaderini “malın kimin elinde haczedildiği” belirler. İİK m. 97/a maddesine göre, taşınır bir malı elinde bulunduran kişi onun sahibi sayılır. Bu kurala “Mülkiyet Karinesi” denir.
Mal Borçlunun Elindeyse: Eğer mal, borçlunun evinde veya işyerinde haczedildiyse, kanun malın borçluya ait olduğunu varsayar. Bu durumda hacizde istihkak davası açarak malın size ait olduğunu ispatlamak zorundasınız.
Mal Sizin Elinizde Haczedildiyse: Mal, borçluyla ilgisi olmayan sizin adresinizde haczedildiyse (İİK m. 99), bu kez avantaj sizdedir. İcra dairesi alacaklıya “Gidip davanı aç, bu malın borçluya ait olduğunu ispatla” der. Alacaklı 7 gün içinde dava açmazsa haciz kalkar.
Yargıtay Diyor ki:
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi – E. 2014/12829, K. 2016/4053 “Mülkiyet karinesi borçlu (dolayısıyla alacaklı) lehine ise ispat yükü davacı üçüncü kişidedir. Üçüncü kişi, mülkiyet karinesinin aksini, yani malın kendisine ait olduğunu, borçlunun malı elinde bulundurmasının sebebini (kira, ödünç vb.) ‘güçlü ve inandırıcı delillerle’ ispatlamak zorundadır.”
3. Hacizde İstihkak Davası İçin Fatura Yeterli Mi?
Vatandaşlar genellikle “Elimde faturam var, kimse malımı alamaz” diye düşünür. Ancak Yargıtay, sonradan düzenlenmesi mümkün olan adi nitelikteki faturaları tek başına yeterli görmemektedir.
Mahkemeyi ikna etmek için şu deliller sunulmalıdır:
Faturanın ticari defterlerde kayıtlı olması,
Ödemeye dair banka dekontları,
Noter onaylı sözleşmeler,
Vergi levhası ve SGK kayıtları.
4. Şirketler Dikkat: “Organik Bağ” Tuzağı
Borçlu şirket borcunu ödememek için mallarını başka bir şirkete devretmiş gibi gösterebilir veya aynı adreste tabelayı değiştirip yeni bir şirket kurabilir. Yargıtay bu duruma “Organik Bağ” adını verir ve bu bağı tespit ederse hacizde istihkak davasını reddeder.
Eğer borçlu şirket ile sizin şirketiniz arasında;
Adres benzerliği,
Ortaklık yapısında akrabalık veya ayniyet,
Faaliyet konusu benzerliği,
Personel geçişleri varsa, mahkeme “Bu aslında aynı şirket, sadece tabela değişmiş” diyerek malı haczedebilir.
Emsal Kararın Özü:
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi – E. 2016/4953, K. 2019/469 “Borçlu ile üçüncü kişi arasında organik bağın varlığının kabulü halinde, üçüncü kişinin elindeki malların borçluya ait kabul edilmesi bir karine olup, tüzel kişilik perdesinin aralanması suretiyle haciz işlemi geçerli sayılır. Üçüncü kişi bu malların kendisine ait olduğunu ancak resmi ve kesin delillerle ispat edebilir.”
5. Sonuç ve Hukuki Destek
Özetle; hacizde istihkak davası, mal varlığınızı korumak için en etkili ama en teknik hukuk yoludur. 7 günlük süreyi kaçırmamak, malın kimin elinde haczedildiğine göre doğru stratejiyi belirlemek ve “organik bağ” iddiasını çürütecek delilleri sunmak hayati önem taşır.
Yanlış açılan bir dava, hem malınızın satılmasına hem de %20 tazminat ödemenize neden olabilir.
Hak kaybına uğramamak ve Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 2016/4053 sayılı emsal kararının sizin davanıza uygulanması için Öden Hukuk Bürosu ile iletişime geçebilirsiniz.

