Reşit Galip Cd. Gölgeli Sk. No:12/2 Çankaya Ankara
+90 506 433 91 42
bilgi@odenhukuk.com

Zina Nedeniyle Boşanma Davası (TMK 161) Nedir? (Yargıtay Kararları)

Zina Nedeniyle Boşanma Davası (TMK 161) Nedir? (Yargıtay Kararları)

Zina nedeniyle boşanma davası (TMK 161) ve zinanın ispatı hakkında Yargıtay kararları.

Zina nedeniyle boşanma davası, Türk Medeni Kanunu‘nun (TMK) 161. maddesinde düzenlenen “mutlak” bir boşanma sebebidir. Mutlak boşanma sebebi olması, zinanın ispatlandığı anda, evlilik birliğinin temelden sarsılıp sarsılmadığına veya kusur durumuna bakılmaksızın, mahkemenin boşanmaya karar vermek zorunda olduğu anlamına gelir.

Ancak bu suçlamanın ağırlığı nedeniyle, Yargıtay’ın ispat standardı da son derece yüksektir. Her türlü sadakatsizlik veya flört, hukuken “zina” kabul edilmez. Bu yazıda, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin içtihatları ışığında zinanın ne olduğunu, nasıl ispatlanması gerektiğini ve hangi durumların zina sayılmadığını (güven sarsıcı davranış) inceleyeceğiz.

Yargıtay’a Göre Zina Nedir ve İspat Standardı Nasıldır?

Yargıtay, zinayı net bir şekilde “eşlerden birinin evlilik birliği devam ederken başka bir kişiyle cinsel ilişkiye girmesi” olarak tanımlar.

Suçun doğası gereği (gizlilik), cinsel ilişkinin doğrudan (görgü tanığıyla) ispatı neredeyse imkansızdır. Bu nedenle Yargıtay, “cinsel ilişkinin varlığının kesin veya güçlü karineyle kanıtlanmış olması” standardını benimsemiştir. Yani, mahkeme, sunulan delillere bakarak cinsel birlikteliğin yaşandığına dair “kuvvetli bir kanaat” oluşturmalıdır.

Yargıtay Kararlarına Göre Zina Sayılan Haller Nelerdir?

Yargıtay’ın cinsel ilişkinin yaşandığına dair “güçlü karine” kabul ettiği ve zinaya hükmettiği başlıca durumlar şunlardır:

  1. Başka Biriyle Birlikte Yaşama: Eşlerden birinin üçüncü bir kişiyle fiilen karı-koca gibi aynı evde yaşaması, zinanın en net delilidir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi (2019/1740 E., 2019/8744 K.) “Kadının, bir başka erkekle birlikte yaşaması zinanın varlığına delalet eder” diyerek bu durumu teyit etmiştir.
  2. Evlilik Dışı Çocuk Sahibi Olma: Evlilik birliği sürerken başka birinden çocuk sahibi olmak, doğum belgesi gibi resmi kayıtlarla ispatlandığında, zinanın kesin delilidir.
  3. Otelde Birlikte Konaklama: Eşlerden birinin, üçüncü bir kişiyle aynı otel odasında konakladığının otel kayıtlarıyla ispatlanması, Yargıtay tarafından zinanın varlığına dair kuvvetli bir delil olarak kabul edilmektedir (Yargıtay 2. HD, 2022/11060 E., 2023/2288 K.).
  4. Ortak Konuta Üçüncü Kişiyi Alma: Eşin evde olmadığı gece saatlerinde, meşru bir gerekçe olmaksızın karşı cinsten birinin ortak konuta alınması, güçlü bir karine sayılır (Yargıtay 2. HD, 2009/11464 E., 2010/15575 K.).
  5. “Muhakkak Gözüyle” Baktıran Deliller: Fotoğraflar, videolar veya sosyal medya yazışmaları, eğer içerikleri itibarıyla “zinaya muhakkak gözüyle bakılmasını gerektirir nitelikte” ise delil kabul edilir (Yargıtay 2. HD, 2024/1972 E., 2024/2297 K.). Örneğin, “erkeğin başka bir kadınla banyoda yarı çıplak ve samimi pozlarda çekilmiş fotoğrafı” zinanın güçlü karinesi sayılmıştır (Yargıtay 2. HD, 2019/4012 E., 2019/12142 K.).

Zina Sayılmayan (Güven Sarsıcı Davranış) Haller Nelerdir?

Yargıtay, her türlü sadakatsizliği veya flörtü zina olarak kabul etmez. Cinsel ilişkiyi güçlü karinelerle ispatlamayan ancak evlilik birliğine aykırı olan bu davranışlar, TMK 161 (Zina) yerine, TMK 166 (Evlilik Birliğinin Sarsılması / Şiddetli Geçimsizlik) davasının konusu olur.

  • Mesajlaşma ve Sık Telefon Görüşmeleri: Yargıtay’a göre, “çok sayıda telefon görüşmesi yapılması zina eylemine karine oluşturmadığını, cinsel içerikli mesajların varlığı zina eyleminin varlığını ispata yeterli olmadığını” belirtmiştir (Yargıtay 2. HD, 2023/9260 E., 2024/5491 K.).
  • Sanal Ortamdaki Eylemler (Sanal Aldatma): Pornografik sitelere girmek veya sanal ortamda cinsel içerikli sohbetler yapmak, fiili bir cinsel ilişkiyi kanıtlamadığı için zina sayılmaz. Bu eylemler “sadakatsizlik” ve “güven sarsıcı davranış” olarak kabul edilir (Yargıtay 2. HD, 2022/10320 E., 2023/900 K.).
  • Diğer Eylemler: Bir başkasının arabasına binme, aynı iş yerinden biriyle samimi olmak gibi eylemler de tek başına zinayı kanıtlamaz.

Önemli Yargıtay Ayrımı: Eşcinsel İlişki Zina Sayılır Mı?

Yargıtay’ın “zina” tanımındaki en keskin çizgi, ilişkinin “karşı cinsten” biriyle yaşanması zorunluluğudur. Peki, eşlerden birinin aynı cinsten bir kişiyle cinsel ilişki yaşaması zina sayılır mı?

Mevcut Yargıtay içtihatları , bu durumun TMK 161 kapsamında “zina” olarak kabul edilmediğini belirtmektedir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin yerleşik görüşü, zinanın oluşması için cinsel ilişkinin “karşı cinsten” bir kişiyle gerçekleşmesi gerektiği yönündedir .

Bu konudaki en net kararlardan birinde, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi (2023/6837 Ε., 2024/5229 K.) , ilk derece mahkemesinin şu gerekçesini onamıştır:

“…somut uyuşmazlıkta kadın eşin eş cinsel ilişki yaşadığı ileri sürülmekte, zinanın oluşması için aranan karşı cinsten olma şartının somut uyuşmazlıkta gerçekleşmediği”

Ancak bu, eylemin hukuki bir sonuç doğurmayacağı anlamına gelmez. Yargıtay, aynı cinsten bir kişiyle yaşanan cinsel ilişkiyi “zina” (TMK 161) olarak değil, “sadakat yükümlülüğünün ağır ihlali”, “güven sarsıcı davranış” ve “onur kırıcı davranış” olarak kabul eder.

Bu nedenle, bu eylem TMK 161’den (Zina) boşanma sebebi olmasa da, TMK 166 (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması) uyarınca açılacak bir davada, eylemi gerçekleştiren eşin tam kusurlu sayılmasına ve boşanmaya karar verilmesine neden olur. Bu kusur tespiti, maddi ve manevi tazminat talepleri için de belirleyicidir.

Zina Nedeniyle Boşanma Davası: İspat Yolları ve Deliller

Zina davasında ispat yükü davacıdadır. Delillerin hem güçlü hem de hukuka uygun olması gerekir:

  • Tanık Beyanları: En önemli delillerdendir. Ancak tanıklığın “duyuma dayalı” (“başkalarından duydum”) olmaması, görgüye dayanması gerekir (Yargıtay 2. HD, 2023/697 E., 2023/798 K.).
  • Hukuka Aykırı Deliller: Eşin telefonuna gizlice kayıt programı yüklemek, eve gizli ses kaydı yerleştirmek gibi hukuka aykırı yollarla elde edilen deliller, boşanma davasında kural olarak hükme esas alınamaz. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi (2023/9579 E., 2024/6220 K.) “ses kaydının hukuka aykırı delil niteliğinde olduğu” gerekçesiyle bu tür delilleri geçersiz saymıştır.

Zina Davası Açılamayacak Haller: Af ve Hak Düşürücü Süre

Zina eylemi ispatlansa bile, bazı durumlarda dava açılamaz:

  1. Af (Affetme): Eş, zinayı öğrendikten sonra eşini affederse, bu sebebe dayanarak dava açma hakkını kaybeder. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi (2022/9390 E., 2024/1261 K.), tanık beyanlarına rağmen, “davacının yaşananlardan sonra davalı ile barışıp birlikte yaşamaya devam etmesinin affetme anlamına geleceği” ve affedilen olaylara dayanılamayacağına hükmetmiştir.
  2. Hak Düşürücü Süre (TMK Md. 161): Zina nedeniyle boşanma davası açma hakkı, eylemin öğrenilmesinden itibaren altı ay ve her halde eylemin üzerinden beş yıl geçmekle düşer . Bu süreler içinde dava açılmazsa, zina ispatlansa bile dava reddedilir (Yargıtay 2. HD, 2023/4384 E., 2024/1311 K.).

Zina Nedeniyle Boşanma Davası ve Avukat Desteği

Görüldüğü gibi, zina nedeniyle boşanma davası (TMK 161), delil hukuku açısından son derece teknik bir süreçtir. Hangi davranışın “zina” hangisinin “güven sarsıcı davranış” (TMK 166) sayılacağını bilmek, delillerin hukuka uygun yollardan elde edilmesi ve affetme veya hak düşürücü süre gibi usuli engellere takılmamak, davanın kaderini belirler. Öden Hukuk, boşanma davalarında müvekkillerine uzman hukuki destek sağlamaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

detaylı infaz hesaplama