Reşit Galip Cd. Gölgeli Sk. No:12/2 Çankaya Ankara
+90 506 433 91 42
bilgi@odenhukuk.com

Ceza Yargılamasında Akıl Hastalığı (TCK 32) ve 11. Yargı Paketi

Ceza Yargılamasında Akıl Hastalığı (TCK 32) ve 11. Yargı Paketi

Ceza yargılamasında akıl hastalığı ve TCK 32 uyarınca cezai ehliyet raporu.

Türk hukuk sisteminde ceza yargılamasında akıl hastalığı, kişinin cezai sorumluluğunu doğrudan etkileyen en kritik savunma nedenlerinden biridir. TCK 32. maddeye göre, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan kişilere ceza verilemez. Ancak 11. Yargı Paketi ile gelen yeni düzenlemeler, bu sürecin işleyişini önemli ölçüde değiştirmiştir.

Artık hukuk sistemimizde, kısmi akıl hastalığı (TCK 32/2) nedeniyle ceza indirimi alan kişilerin, sadece hapis yatıp çıkması dönemi kapanmaktadır. Yeni düzenleme, toplum güvenliğini ve kişinin tedavisini önceleyen “Hem Ceza Hem Tedavi” modelini getirmiştir.

Ceza Yargılamasında Akıl Hastalığı: Tam ve Kısmi Akıl Hastalığı

1. Tam Akıl Hastalığı (TCK 32/1)

Bu gruptakiler için uygulama değişmemiştir. İşlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını hiç algılayamayan (tam akıl hastası) kişilere ceza verilmez. Bu kişiler hakkında doğrudan “akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirleri” (TCK 57) uygulanır ve yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında koruma ve tedavi altına alınırlar.

2. Kısmi Akıl Hastalığı (TCK 32/2): Yeni Dönem Nedir?

Asıl büyük değişiklik buradadır. Davranışlarını yönlendirme yeteneği azalmış olsa da tamamen ortadan kalkmamış olan (kısmi akıl hastası) kişiler, eskiden sadece “indirimli ceza” alıp hapse giriyordu.

11. Yargı Paketi ile Gelen Değişiklik:

 Yapılan düzenlemeyle, cezai sorumluluğu kabul edilen kısmi akıl hastaları hakkında hem verilen cezanın infazı hem de akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanması amaçlanmıştır. Buna göre, mahkeme bu kişiler hakkında indirimli hapis cezasına hükmederken, ayrıca akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirine de hükmedecektir.

Yani süreç şöyle işleyecektir:

  1. Kişi önce sağlık kurumunda tedavi altına alınacak.

  2. Tedavisi tamamlandıktan veya tehlikelilik hali geçtikten sonra, kalan cezasının infazı için cezaevine gönderilebilecek.

Tedavi Süresi Ne Kadar Olacak? (Yeni Alt Sınırlar)

Yeni düzenleme, kısmi akıl hastalarının sağlık kurumlarında geçirecekleri süreye, işledikleri suçun ağırlığına göre alt sınır getirmiştir. Buna göre, akıl hastalarının tedavi ve koruma amacıyla sağlık kurumunda geçirecekleri süre:

  • Ağır Suçlarda: Ağırlaştırılmış müebbet hapis ve müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda (Örn: Kasten öldürme) bir yıldan az olamayacak.

  • Süreli Hapislerde: Üst sınırı 10 yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda (Örn: Nitelikli yaralama, yağma) ise 6 aydan az olamayacak.

Bu süreler dolmadan ve sağlık kurulu raporuyla iyileştiği belgelenmeden kişi kurumdan çıkarılamayacak.

Ceza Yargılamasında Akıl Hastalığı Nasıl İspatlanır?

Tüm bu süreçlerin (Tam veya Kısmi ehliyetin) belirlenmesi, mahkemenin hakimi tarafından değil, tam teşekküllü ruh ve sinir hastalıkları hastaneleri veya Adli Tıp Kurumu tarafından verilecek raporlarla belirlenir. Mahkeme, sanığı gözlem altına alarak (CMK 74) rapor aldırır ve TCK 32’nin hangi fıkrasının uygulanacağına bu rapora göre karar verir.

Ceza Yargılamasında Akıl Hastalığı Süreçlerinde Avukat Desteğinin Önemi

  1. Yargı Paketi ile gelen bu yeni sistem, sanıklar için hem bir tedavi imkanı hem de hürriyetin (hastanede) kısıtlanması anlamına gelmektedir. Kişinin TCK 32/1 (Ceza Yok) kapsamında mı yoksa TCK 32/2 (Ceza + Tedavi) kapsamında mı değerlendirileceği, alınacak raporlara ve yapılacak hukuki savunmaya bağlıdır.

Özellikle yeni getirilen zorunlu tedavi süreleri (1 yıl / 6 ay) dikkate alındığında, sürecin uzman bir ceza avukatı ile takibi hayati önem taşımaktadır. Öden Hukuk, ceza yargılamasında akıl hastalığı ve güvenlik tedbirleri konusunda müvekkillerine hukuki destek sağlamaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

detaylı infaz hesaplama