Eşinizin size karşı boşanmaya sebep olabilecek bir kusur işlediğini öğrendiniz. Büyük bir hayal kırıklığı yaşadınız ama evliliğinize bir şans daha verdiniz, barıştınız ve birlikte yaşamaya devam ettiniz. Peki aylar sonra, aynı olayları gerekçe göstererek boşanma davası açabilir misiniz? Veya bu eski olaya dayanarak tazminat talep edebilir misiniz? İşte bu noktada, boşanma davalarının seyrini tamamen değiştirebilen boşanmada af ve affetmiş sayılma kurumu devreye girer.

Boşanmada Af Nedir? (Hukuki Tanımı)

Boşanmada af, boşanmaya sebep olan bir olay veya davranış sonrasında, mağdur olan eşin, diğer eşin bu kusurlu davranışını bağışlaması ve evlilik birliğine devam etme iradesi göstermesidir. Af, açık bir şekilde “seni affettim” diyerek olabileceği gibi, Yargıtay tarafından kabul edilen belirli davranışlarla zımnen, yani affetmiş sayılma şeklinde de olabilir.

Hangi Davranışlar “Affetmiş Sayılma” Anlamına Gelir? (Yargıtay Örnekleri)

Yargıtay, bir eşin diğerini affettiğini gösteren davranışları çok net bir şekilde belirlemiştir. Aşağıdaki davranışlardan birini veya birkaçını sergilemeniz, o olayı affetmiş sayılmanıza neden olabilir:

• Olaydan Sonra Birlikte Yaşamaya Devam Etmek: Aldatma veya şiddet gibi bir olaydan sonra hiçbir şey olmamış gibi uzun süre birlikte yaşamaya devam etmek.
• Birlikte Tatile Gitmek, Özel Günleri Kutlamak: Olayı öğrendikten sonra birlikte tatile çıkmak, doğum günü veya evlilik yıldönümü gibi özel günleri kutlamak.
• Ortak Sosyal Hayata Devam Etmek: Aile ve arkadaş çevresiyle birlikte sosyal etkinliklere katılmaya devam etmek.
• Müşterek Konuta Geri Dönmek: Evi terk ettikten bir süre sonra barışarak eve geri dönmek.

Dikkat: “Af Dilemek”, Affetmek Anlamına Gelmez!

Hukukumuzda bu iki kavram arasında çok net bir ayrım vardır. Kusurlu eşin, olay sonrası pişman olup diğer eşten özür dilemesi, barışmak için çaba göstermesi veya hediye alması gibi “af dileme girişimleri”, tek başına affın gerçekleştiği anlamına gelmez.

Affın varlığından söz edebilmek için, asıl olarak mağdur olan eşin affetme iradesini gösteren davranışlarına bakılır. Yani, kusurlu eşin af dilemesi değil, mağdur eşin bu af dilemeyi kabul edip, bir önceki bölümde sayılan “birlikte tatile gitmek” veya “birlikte yaşamaya devam etmek” gibi affettiğini gösteren eylemlerde bulunması gerekir.

Boşanmada Affın Sonuçları: Hangi Haklar Kaybedilir?

Bir kusurlu davranışı affetmenin, boşanma davası açısından çok ciddi sonuçları vardır:

1. O Olayı Boşanma Sebebi Olarak Kullanamazsınız: Affettiğiniz bir olayı (örneğin geçmişteki bir aldatmayı), tek başına boşanma davasının sebebi olarak ileri süremezsiniz.
2. O Olaya Dayanarak Tazminat Talep Edemezsiniz: Affettiğiniz o olay nedeniyle, af halinde tazminat talep etme hakkınızı da kaybedersiniz. Mahkeme, “madem affettin, artık bu olaydan dolayı manevi bir çöküntü yaşadığını iddia edemezsin” der.

Boşanmada Af Sonrası Tekrarlanan Kusurlu Davranışlar

Affetmek, eşinize gelecekteki tüm hataları için bir “açık çek” vermez. Eğer eşiniz, affettiğiniz davranışa (örneğin başka biriyle görüşmeye) devam ederse, bu durumda affınız geçersiz sayılır. Yargıtay, affa rağmen aynı kusurlu davranışın tekrarlanması halinde, evlilik birliğinin temelden sarsıldığını kabul eder ve bu yeni duruma dayanarak dava açılabileceğine hükmeder.

Boşanma Davanızda “Af” İddiası İçin Avukat Desteği | Öden Hukuk

Boşanma davasında af iddiası, genellikle davalı tarafın en güçlü savunma mekanizmasıdır. Affetmiş sayılıp sayılmayacağınız, davanın ve tazminat taleplerinizin kaderini belirler. Bu hassas sürecin doğru bir şekilde yönetilmesi, delillerin doğru sunulması ve Yargıtay af kararları ışığında bir strateji çizilmesi için bir aile hukuku avukatı ile çalışmak hayati önem taşır. Öden Hukuk olarak, bu karmaşık konuda haklarınızı korumak için yanınızdayız.