İnsani İkamet İzni Nedir? Şartları ve Reddine İtiraz (YUKK Md. 46)

Göç hukuku, devletlerin egemenlik hakları ile temel insan haklarının kesiştiği en hassas alanlardan biridir. Standart göç prosedürlerinin yetersiz kaldığı durumlarda, insani ikamet izni gibi “insan onurunu” koruyan istisnai mekanizmalar devreye girer. Türkiye, jeopolitik konumu nedeniyle bu tür insani krizlere ve sığınma taleplerine sıklıkla muhatap olmaktadır.
İşte bu izin, tam da bu boşluğu doldurmak için tasarlanmış, hukuk sistemimizdeki en kritik araçlardan biridir. 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun (YUKK) 46. maddesinde düzenlenen bu izin türü, diğer ikamet izinlerinin (aile, öğrenci, kısa dönem vb.) şartlarını sağlayamayan, ancak ülkesine geri gönderilmesi hukuki, fiili veya vicdani nedenlerle mümkün olmayan yabancılara verilen geçici bir sığınaktır.
İnsani İkamet İzni Nedir ve Niteliği Nasıldır?
İnsani ikamet izni (YUKK Md. 46), diğer ikamet izinlerinden temel bir farkla ayrılır: Diğer izinler belirli şartların sağlanmasına bağlıyken, bu izin diğer şartların sağlanamamasına rağmen “insani” gerekçelerle verilen, idarenin takdir yetkisine bağlı, istisnai bir izin türüdür.
Bu iznin temel özellikleri şunlardır:
- İstisnaidir: Normal ikamet izni başvuru şartları (sağlık sigortası, adli sicil kaydı, belirli bir gelir düzeyi vb.) bu izinde aranmaz.
- Geçicidir: Genellikle Bakanlıkça belirlenen sürelerle, en fazla birer yıllık sürelerle verilir ve uzatılabilir.
- Sınırlıdır: Bu izinle geçirilen süreler, uzun dönem ikamet iznine geçiş için gereken toplam süreye dahil edilmez.
İnsani ikamet izni, Valilikler tarafından, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün onayı alınarak verilir.
Kimlere İnsani İkamet İzni Verilir? (YUKK 46. Madde Şartları)
Kanun, bu iznin hangi durumlarda verilebileceğini net bir şekilde listelemiştir. İnsani ikamet izni şartları şunlardır:
- Çocuğun Yüksek Yararı: Bir işlemde (örn: sınır dışı) çocuğun menfaatleri öncelikliyse ve aile birliğinin korunması gerekiyorsa, çocuğa ve ailesine bu izin verilebilir.
- Geri Gönderme Yasağı (Non-refoulement): Yabancının sınır dışı edileceği ülkede ölüm cezası, işkence, insanlık dışı muamele görme riski veya hayati tehlike yaratan ciddi sağlık sorunları varsa ve o ülkede tedavi imkanı bulunmuyorsa, sınır dışı kararı uygulanamaz ve bu izin verilir.
- Fiili İmkansızlık: Yabancının Türkiye’den çıkışı fiilen mümkün değilse (örn: sınırlar kapalı, seyahat belgesi yok) veya Türkiye’den ayrılması “makul” görülmüyorsa bu izin verilebilir.
- Yargı Yolu Devam Ederken: Bu, avukatlar için en kritik maddedir. Kişi hakkında verilen sınır dışı etme kararına, uluslararası koruma başvurusunun reddine veya başvurunun “geri çekilmiş” sayılmasına karşı idare mahkemesinde dava açılmışsa, yargı süreci bitene kadar kişiye sınır dışı kararı insani ikamet izni verilebilir.
- Güvenli Ülkeye Gönderme Sürecinde: Kişinin ilk iltica ülkesine veya güvenli üçüncü ülkeye geri gönderilme işlemleri devam ederken verilebilir.
- Olağanüstü Durumlar: Savaş, iç karışıklık veya kitlesel sığınma gibi durumlarda, diğer statüleri alamayan kişilere verilebilir.
İnsani İkamet İzni Reddi ve İptaline Karşı Dava Yolları
Bu iznin verilmesi idarenin takdirinde olsa da, bu takdir yetkisi sınırsız değildir ve hukuk devleti ilkesi gereği yargı denetimine tabidir. İnsani ikamet izni reddi davası veya iptal kararına karşı izlenecek yol, kararın niteliğine göre değişir ve son derece teknik süreler içerir:
- Sınır Dışı Kararına Karşı Dava: Eğer izin talebi bir sınır dışı kararıyla birlikte reddedildiyse, yabancının kararın tebliğinden itibaren 7 GÜN içinde İdare Mahkemesi’ne dava açması gerekir. Mahkeme 15 gün içinde karar verir ve bu karar kesindir (istinaf veya temyiz yolu kapalıdır).
- İzin Reddi/İptali/Uzatılmamasına Karşı Dava: Yabancı, kararın tebliğinden itibaren 30 GÜN içinde idareye itiraz edebilir veya doğrudan İdare Mahkemesi’nde iptal davası açabilir. Bu davalarda Bölge İdare Mahkemesi’nin (İstinaf) verdiği karar da kesindir, Danıştay’a temyiz yolu kapalıdır.
DİKKAT: Dava Açmak Yürütmeyi Durdurmaz!
En kritik hukuki nokta budur. Sırf insani ikamet izni iptali veya sınır dışı kararına karşı dava açmış olmak, idari işlemin (yani sınır dışı edilme riskinin) yürütmesini kendiliğinden durdurmaz. Mutlaka dava dilekçesinde “Yürütmenin Durdurulması” talep edilmeli ve mahkemenin bu yönde bir ara karar vermesi sağlanmalıdır.
Bu Süreçlerde Avukat Desteğinin Önemi
Görüldüğü gibi, insani ikamet izni başvurusu ve reddi süreci, basit bir form doldurmanın çok ötesinde, 7 günlük ve 30 günlük gibi hak düşürücü sürelere tabi, temyiz yolu kapalı ve “Yürütmenin Durdurulması” gibi hayati talepler içeren son derece teknik bir idari dava sürecidir.
Bu alanda yapılacak en küçük bir usul hatası, telafisi imkansız sonuçlara (sınır dışı edilme gibi) yol açabilir. Öden Hukuk, Yabancılar ve Göç Hukuku alanında, müvekkillerinin temel haklarını korumak için uzman hukuki destek sağlamaktadır.

