WhatsApp, E-posta, SMS Yazışmaları Mahkemede Delil Olur Mu? (2025)

Günümüz iletişiminin vazgeçilmezi haline gelen WhatsApp, e-posta ve SMS gibi dijital platformlardaki yazışmalar, hukuki uyuşmazlıklarda önemli bir rol oynayabilir. Peki, bu whatsapp yazışmaları delil olarak kabul edilir mi? Bir e-posta delil sayılır mı veya atılan bir SMS delil niteliği taşır mı? Cevap, belirli şartlar altında evettir. Bu rehberde, dijital yazışmaların mahkemelerdeki hukuki değerini ve delil olarak kullanılma koşullarını inceliyoruz.
Hukuki Dayanak: HMK Madde 199 “Belge” Kavramı
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 199. maddesi, “belge” kavramını oldukça geniş bir şekilde tanımlar: “Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir.”
Bu tanım, WhatsApp, e-posta ve SMS gibi platformlardaki yazışmaların da açıkça “belge” niteliğinde olduğunu ve dolayısıyla mahkemelerde delil olarak kullanılabileceğini ortaya koymaktadır.
WhatsApp Yazışmaları Delil Olarak Kabul Edilme Şartları
Ancak her dijital yazışma otomatik olarak delil kabul edilmez. Bir yazışmanın mahkeme tarafından dikkate alınabilmesi için şu temel şartları taşıması gerekir:
- Hukuka Uygun Olarak Elde Edilmiş Olma: En önemli şart budur. Delil olarak sunulacak yazışmaların hukuka uygun yollarla elde edilmiş olması gerekir. Örneğin, bir başkasının telefonunu gizlice karıştırarak veya hesabını hackleyerek elde edilen yazışmalar hukuka aykırı delil sayılır ve mahkeme tarafından dikkate alınmaz. Kural olarak, kişinin kendi telefonundaki veya bilgisayarındaki yazışmaları sunması hukuka uygundur.
- İnkâr Edilmemiş Olma veya İspatlanabilirlik: Karşı taraf, bu yazışmaların kendisi tarafından gönderilmediğini veya içeriğinin değiştirildiğini iddia etmezse, delil olarak kabul edilir. Eğer inkâr edilirse, mesajların gerçekten o kişiden geldiği ve değiştirilmediği (örneğin, bilirkişi incelemesi, telefon kayıtları veya tanık beyanları ile) ispatlanmalıdır.
Dikkat: Sadece Ekran Görüntüsü Yeterli Olmayabilir!
Dijital yazışmaları mahkemeye delil olarak sunarken, sadece ekran görüntüsü almak her zaman yeterli olmayabilir. Özellikle karşı taraf bu delillere itiraz ederse, mahkeme bu yazışmaların gerçekten iddia edilen kişiye ait olup olmadığını ve değiştirilip değiştirilmediğini araştırmanızı isteyebilir.
Nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin E. 2021/4243 K. 2023/452 sayılı ve 23.01.2023 tarihli kararında da benzer bir duruma işaret edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararının onandığı bu dosyada, davacının e-postalara dayanmasına rağmen, istinaf dilekçesinde “İlk Derece Mahkemesinden bu e-maillerin adreslerinin ve gönderildikleri bilgisayarların tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmasını talep ettikleri hâlde bu talebin kabul edilmediğini” belirtmesi ve Bölge Adliye Mahkemesi’nin de kararında “davacı taraf istinaf dilekçesinde her ne kadar tarafların e-mailleri ve diğer mesaj gönderme platformları üzerinde inceleme yapılmasını talep etmiş ise de buna ilişkin olarak başkaca bir delil sunulmadığı” gerekçesine yer vermesi, bu tür dijital delillerin inkârı halinde ek ispat vasıtalarına ihtiyaç duyulabileceğini göstermektedir.
Bu nedenle, dijital yazışmaları delil olarak kullanırken, ekran görüntülerine ek olarak, mümkünse bu yazışmaların yapıldığına dair tanık beyanları, ilgili telefon veya bilgisayar üzerinde bilirkişi incelemesi talep etme gibi ek ispat yollarına başvurmak, davanızın seyri açısından kritik önem taşır.
“Kesin Delil” Mi, “Takdiri Delil” Mi?
Hukukumuzda deliller kesin ve takdiri olarak ikiye ayrılır. Senet gibi bazı belgeler kesin delil sayılırken, tanık beyanı gibi deliller hâkimin takdirine bağlıdır. WhatsApp, e-posta ve SMS yazışmaları, genellikle takdiri delil olarak kabul edilir. Yani, hâkim bu yazışmaları tek başına yeterli görmeyebilir ve diğer delillerle (tanık, banka kaydı, başka belgeler vb.) birlikte değerlendirerek bir kanaate varır.
WhatsApp Yazışmaları Delil Başlangıcı Sayılır Mı? (HMK 202)
Bu dijital yazışmaların en güçlü olduğu alanlardan biri de “delil başlangıcı” olarak kullanılabilmeleridir. HMK Madde 202’ye göre, normalde tanıkla ispatı mümkün olmayan (belirli bir miktarın üzerindeki alacaklar gibi senetle ispatı gereken) hukuki işlemlerde, eğer iddiayı doğrular nitelikte ve karşı taraftan gönderilmiş bir delil başlangıcı varsa, tanık dinlenmesi mümkün hale gelir.
Yargıtay kararları, WhatsApp, e-posta ve SMS mesajlarının yazılı delil başlangıcı sayılabileceğini kabul etmektedir. Bu durum, örneğin yazılı bir sözleşme olmasa bile, mesajlaşmalar üzerinden anlaşmaya varılan bir borç ilişkisinin veya ticari anlaşmanın tanıkla ispatlanabilmesinin önünü açar. Bu, özellikle iş davasında whatsapp yazışmaları veya alacak davalarında büyük önem taşır.
Farklı Dava Türlerinde WhatsApp Yazışmaları: Delil Olarak Kullanımı
- Boşanma Davalarında Mesaj Delilleri: Aldatma, hakaret, tehdit gibi boşanma sebeplerinin ispatında sıkça kullanılır.
- İş Davalarında WhatsApp Yazışmaları: Fazla mesai talimatları, mobbing, iş akdinin feshi gibi konularda önemli bir delil olabilir.
- Ceza Davalarında: Tehdit, şantaj, hakaret gibi suçların işlendiğini göstermek için kullanılabilir.
- Alacak Davaları: Borcun kabul edildiği, ödeme sözü verildiği gibi durumların ispatında delil başlangıcı olarak işlev görebilir.
Bu Süreçlerde Avukat Desteğinin Önemi
Dijital delillerin toplanması, hukuka uygunluğunun denetlenmesi, mahkemeye doğru şekilde sunulması ve delil başlangıcı olarak etkin bir şekilde kullanılması teknik bilgi gerektirir. Bir Ankara bilişim avukatı, dijital yazışmalarınızı hukuki süreçte en güçlü şekilde kullanmanıza yardımcı olur. Öden Hukuk, dijital çağın getirdiği bu yeni delil türleri konusunda uzmanlığıyla yanınızdadır.

