Reşit Galip Cd. Gölgeli Sk. No:12/2 Çankaya Ankara
+90 506 433 91 42
bilgi@odenhukuk.com

Hafta tatili ücreti nasıl ispatlanır?

Hafta tatili ücreti nasıl ispatlanır?

Hafta tatili ücreti nasıl ispatlanır? Ücrete ilişkin iddialar iş davasında tanıkla ispat olunabilir. Tanık dışında bordrolar, diğer yazılı deliller de ücretin ödendiğinin veya ödenmediğinin ispatında kullanılabilir. Hafta tatillerinde çalışıldığının ispatı, davacı işçidedir. Çalışıldığı ispat edilmişse, ücretinin ödendiğinin ispatı işverendedir.

Öden Hukuk Bürosu – Bilgi ve Randevu için

  • Reşit Galip Cd. Gölgeli Sk. No:12/2 Çankaya Ankara
  • +90 506 433 91 42
  • bilgi@odenhukuk.com
Hafta tatili ücreti nasıl ispatlanır?

Hafta tatili ücreti nasıl ispatlanır?

Yargıtay
Dairesi: 9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6091
Karar No: 2017/4672
Karar Tarihi: 21.03.2017
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin davalı işverene ait işyerinde 25.11.2009 – 10.02.2015 tarihleri arasında üretim formeni olarak çalıştığını, müvekkilinin fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi ve sigortasının eksik ücret üzerinden gösterilmesi nedeniyle 10.02.2015 tarihinde haklı nedenle iş sözleşmesinin feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 25.11.2009 – 13.02.2015 tarihleri arasında müvekkil şirkette istihdam edildiğini, davacının 11-12-13 Şubat 2015 günlerinde iş yerine herhangi bir mazeret bildirmeden işe gelmediğini, devamsızlık nedeniyle iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece toplanan deliller, tanık beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; davacının 25.11.2009 – 10.02.2015 tarihleri arasında çalıştığı, esas itibariyle davacının hizmet süresine ilişkin taraflar arasında herhangi bir ihtilafın da bulunmadığı, davacının toplam hizmet süresinin 5 yıl 2 ay 15 gün olduğu sonucuna varıldığı, davacı tanık beyanlarına itibar edilerek, davacının saat ücretinin 6,00 TL net olduğu, aylık ücretinin 225 x6 = 1.350 TL net (1.884,15 TL brüt aylık) olduğu kanaatine varıldığı, yeminli tanık beyanlarından da açıkça görüldüğü üzere; İşyerinde fiili/kaydi ücret farkı olduğu, ücretlerin bir kısmının sigorta kayıtlarına yansıtılmaksızın elden ödendiği, bu durumun davacı açısından haklı fesih nedeni olduğu, ayrıca aşağıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere ve tanık beyanlarından da net olarak görüleceği üzere davacının haftalık 18 saat fazla çalışma yapmasına rağmen, bir dönem fazla çalışma ücretlerinin hiç ödenmediği, bir dönemde de yapılan fazla çalışmaların bir kısmının ödendiği, bir kısmının ödenmediği görülmekte olup, bu durum da davacı açısından iş sözleşmesini 4857/24’II-e uyarınca haklı nedenle sona erdirildiği, bu nedenle 1475/14. madde uyarınca da kıdem tazminatı hakkının bulunduğu sonucuna varıldığı, tanık beyanları ile ispatlanan fazla mesai ücreti alacağının kabulüne, ücret bordrolarında hafta tatili günleri ve ücretlerinin ayrıca belirtilerek tahakkuk ettirilip ödendiği,

bordrolarda davacının İhtirazı kayıtsız İmzanın bulunduğu, davacının çalıştığı saat kadar ücrete hak kazandığı ve bu ücretinde bordrolaştırılırken bir kısmının hafta tatili ücreti olarak tahakkuk ettirildiği kabul edilerek, halinde davacının hafta tatili ücretleri zamanaşımı süresi de dikkate alınarak, hesap bilirkişisi tarafından davacının kanıtlandığı kanaatine varılan hafta tatili ücreti alacağının hesap bilirkişisince usulüne uygun belirlendiği, tanık beyanı ile sonuca gidildiğinden, fazla mesai ve hafta tatili ücreti alacağından %30 hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği ve davacının dava dilekçesinde son iznini kullanmadığı iddia ettiğinden davacının hak kazanıp da kullanmadığı 14 günlük yıllık izin ücreti 4857/59. madde uyarınca son ücreti üzerinden hesaplanarak kabulüne karar verilmiştir.

D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 46 ncı maddesinde, işçinin tatil gününden önce aynı Yasanın 63 üncü maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması koşuluyla, yedi günlük zaman dilimi içinde yirmidört saat dinlenme hakkının bulunduğu belirtilmiş, işçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46 ncı maddenin ikinci fıkrasında hüküm altına alınmıştır.

Hafta tatili izni kesintisiz en az yirmidört saattir. Bunun altında bir süre haftalık izin verilmesi durumunda, usulüne uygun şekilde hafta tatili izni kullandığından söz edilemez. Hafta tatili bölünerek kullandırılamaz. Buna göre hafta tatilinin yirmidört saatten az olarak kullandırılması halinde hafta tatili hiç kullandırılmamış sayılır.

2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunun 3 üncü maddesine göre, hafta tatili Pazar günüdür. Bu genel kural mutlak nitelikte olmayıp, hafta tatili izninin Pazar günü dışında da kullandırılması mümkündür.

Hafta tatili gününde çalıştığını iddia eden işçi, norm kuramı uyarınca bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan hafta tatili ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde, işçi hafta tatilinde çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebilir.

Hafta tatillerinde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. Hafta tatili çalışmalarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkân dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.

İmzalı ücret bordrolarında hafta tatili ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından daha fazla çalışıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin hafta tatili alacağının bordroda görünenden daha fazla olduğu yönünde bir ihtirazi kaydının bulunması halinde, hafta tatili çalışmalarının ispatı her türlü delille yapılabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin bordroda yazılı olanın dışında hafta tatillerinde çalışmaların yazılı delille kanıtlaması mümkündür. Hafta tatili ücretlerinin tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt yoksa ödenen tutarın dışında hafta tatili çalışması yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerekir.

Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunda tahakkuk olduğu belirtilerek hafta tatili ücreti alacağı hesap edilmiş ise de; davacı tanıklarının beyanlarında davacının haftanın 6 günü çalıştığı ve 7. gün ( pazar günü ) çalışmadığını açıkça ifade etmesi ve davacının bodrolarda hafta tatili ücreti olarak tahakkuk ettirilen ücretlerin çalışılmadan ödenmesi gereken ücreti olduğunun anlaşılması karşısında; mahkemece ispat edilmeyen hafta tatili ücreti alacağı talebinin reddi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 21.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Otomatik Kepenk Fiyatları

hidrolik tork anahtarı

Metal Etiket

seksiyonel kapı

dövmeci

çatı yalıtım

istanbul ceza avukat

ankara avukat

ankara evden eve nakliyat

ankara kira avukatı