Boşanmada af ve affetmiş sayılma nedir?
Boşanmada af ve affetmiş sayılma nedir? Taraflar evlilik birliği içerisinde boşanmaya sebep olabilecek davranışları affedebilirler. Davranışın affedilmesi halinde bu husus boşanma davasında sebep olarak ileri sürülemeyecek, ancak aftan sonra gerçekleşen olaylar boşanmaya sebep olacaktır. Örneğin eşinin güven sarsıcı davranışlarına şahit olan eş, bu davranışları affetmişse, taraflar bu olayın öğrenilmesinin üzerine eşler, birlikte yaşamaya devam etmişler, tatile gitmişler, birlikte uyumaya devam etmişlerse, davranış affedilmiş olarak sayılır. Ancak affedilen davranıştan sonra ortaya çıkan yeni olaylar boşanmaya konu olabilecektir.
Konuya ilişkin Yargıtay kararı paylaşılmıştır.
Boşanma davaları ile ilgili emsal kararlar;
Boşanmada af ve affetmiş sayılma nedir? – Boşanma Davası
Öden Hukuk Bürosu – Bilgi ve Randevu için
- Reşit Galip Cd. Gölgeli Sk. No:12/2 Çankaya Ankara
- +90 506 433 91 42
- bilgi@odenhukuk.com
Yargıtay
Dairesi: 2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/ 15631
Karar No: 2014 / 26666
Karar Tarihi: 25.12.2014
(4721 S. K. m. 166, 174)
Dava ve Karar: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (kadın) tarafından, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, yoksulluk nafakası ile ziynet ve çeyiz eşyası alacağı yönünden; davalı (koca) tarafından katılma yoluyla ise kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı (koca)’nın tüm, davacı (kadın)’ın ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Mahkemece, kocanın güven sarsıcı davranışlarından sonra tarafların barışarak evlilik birliğini altı ay daha devam ettirdikleri, bu nedenle davacı (kadın)’ın eşinin bu davranışını affettiğinin kabulünün gerekeceği, taraflar arasındaki asıl sorunun tarafların karşılıklı olarak aileler ile sıcak ilişki kuramamaları ve ailelerin evliliğe müdahalelerinden kaynaklandığı kabul edilerek, boşanmaya neden olan olaylarda iki tarafında kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; mahkemece taraflara yüklenen kusurlu davranışlar yanında, davalı (koca)’nın Reyhan isimli kişi ile gece geç vakitlerde dahil olmak üzere günün her saatinde telefon ile görüşmek ve mesajlaşmak suretiyle güven sarsıcı davranışlar içerisine girdiği, bu olayın öğrenilmesinden sonra davalı (koca)’nın bir daha yapmayacağı beyanı üzerine tarafların barıştıkları ve evlilik birliğinin bir hafta daha devam ettiği, sonrasında davalı kocanın R. isimli kişi ile telefonla görüşmeye ve mesajlaşmaya devam etmesi üzerine davacı (kadın)’ın ortak konutu terk ettiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebep olan olaylarda, tarafların barışmalarından sonra da güven sarsıcı nitelikteki davranışlarını devam ettiren davalı (koca)’nın davacı (kadın)’a nazaran daha ziyade kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle iken boşanmaya sebep olan olaylarda “her iki tarafında kusurlu” olduğunun kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine göre davacı (kadın)’ın maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) taleplerinin reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple kusur belirlemesi ile maddi ve manevi tazminat yönlerinden davacı (kadın) yararına BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer yönlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 123.60 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile, karar verildi. 25.12.2014