Uluslararası Koruma Başvurusu Nedir? Reddi ve İtiraz Süreci (YUKK)

Uluslararası koruma başvurusu, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu (YUKK) kapsamında, ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, geri dönemeyen ve ulusal korumadan yararlanamayan yabancılar için tanınan en temel hukuki güvencedir. Türkiye’nin jeopolitik konumu, bu başvuru mekanizmasını göç hukukunun merkezine yerleştirmektedir.
Ancak bu süreç, basit bir form doldurmanın çok ötesinde, mülakatlar, hızlandırılmış değerlendirmeler ve “kabul edilemez başvuru” gibi teknik kavramlar içeren karmaşık bir idari prosedürdür. Başvurunun reddedilmesi ise genellikle sınır dışı etme kararıyla birlikte gelir ve bu noktada hak kaybı yaşamamak için çok kısa süreler içinde hareket etmek gerekir. Bu rehberde, uluslararası koruma statülerini, başvuru sürecini ve en önemlisi ret kararlarına karşı itiraz yollarını inceleyeceğiz.
Uluslararası Koruma Nedir? (YUKK Statüleri)
Birçok kişi “sığınmacı” veya “mülteci” terimlerini genel olarak kullansa da, 6458 sayılı Kanun (YUKK) bu statüleri net bir şekilde ayırmıştır. Uluslararası koruma statüleri üçe ayrılır:
- Mülteci (YUKK Md. 61): Bu statü, Avrupa ülkelerinde meydana gelen olaylar nedeniyle zulme uğrayacağı korkusuyla Türkiye’ye gelen kişilere verilir. Cenevre Sözleşmesi’ndeki “coğrafi sınırlama” nedeniyle bu tanım sadece Avrupalıları kapsar.
 - Şartlı Mülteci (YUKK Md. 62): Bu, Türkiye’deki en yaygın statüdür. Avrupa dışındaki ülkelerden (örn: Afganistan, Irak, İran, Suriye vb.) gelip, zulüm korkusu taşıdığı için ülkesine dönemeyen kişilere verilir. Bu kişilere, “üçüncü bir ülkeye yerleştirilinceye kadar” Türkiye’de kalma izni verilir.
 - İkincil Koruma (YUKK Md. 63): Kişi, “mülteci” veya “şartlı mülteci” olarak nitelendirilemese bile, ülkesine geri gönderildiği takdirde ölüm cezası, işkence, insanlık dışı muamele veya yaygın şiddet ortamı nedeniyle ciddi bir tehlike altında kalacaksa bu statü verilir.
 
Bu üç statü arasındaki mülteci şartlı mülteci ikincil koruma farkı, kişinin geldiği coğrafyaya ve maruz kaldığı tehdidin niteliğine dayanır.
Uluslararası Koruma Başvurusu Adımları ve Mülakat
Uluslararası koruma başvurusu nasıl yapılır sorusunun cevabı, idari bir süreci başlatır:
- Başvuru: Başvurular, valiliklere (İl Göç İdaresi Müdürlükleri) şahsen yapılır. Sınır kapılarında veya kolluk birimlerinde de başvuru yapmak mümkündür.
 - Kayıt: Başvuranın kimlik bilgileri, parmak izi gibi biyometrik verileri alınır ve kendisine başvuru yaptığını gösteren bir belge verilir. Bu belge, kişiye yasal kalış hakkı sağlar.
 - Uluslararası Koruma Mülakatı: Bu, sürecin en önemli aşamasıdır. Başvurudan sonra makul bir süre içinde (genellikle 30 gün) kişi mülakata alınır. Bu mülakatta, kişinin ülkesinden neden kaçtığı, geri dönerse başına ne geleceği ve korkularının “inandırıcı” olup olmadığı değerlendirilir.
 
Başvurunun Değerlendirilmesi: “Kabul Edilemez Başvuru” (YUKK Md. 72)
İdare, başvuruyu esastan incelemeye geçmeden önce, YUKK Madde 72’ye göre “kabul edilemez başvuru” kararı verebilir. Bu, bir nevi “ön ret” kararıdır ve aşağıdaki durumlarda uygulanır:
- Kişi zaten “ilk iltica ülkesi” veya “güvenli üçüncü ülke” olarak kabul edilen bir yerden geliyorsa.
 - Başvuru, zulüm korkusuna dayanmıyorsa (örn: tamamen ekonomik nedenler).
 - Kişi zaten başka bir ülkede mülteci statüsü almışsa.
 - Daha önce reddedilmiş bir başvurusunu, yeni bir delil sunmadan tekrar ediyorsa.
 
Bu karar, başvurunun “hızlandırılmış değerlendirme” (YUKK Md. 79) kapsamında hızla sonuçlandırılmasına yol açar.
Uluslararası Koruma Başvurusunun Reddi ve Sonuçları
Eğer başvuru “kabul edilemez” bulunmazsa, esastan incelenir. İdare, mülakat ve toplanan deliller sonucunda kişinin anlattığı zulüm korkusunu “inandırıcı” bulmazsa veya kişinin YUKK 64. maddedeki (örn: terör suçu vb.) istisnalara girdiğini tespit ederse, uluslararası koruma başvurusunun reddi kararı verir.
Bu ret kararı neredeyse her zaman, “sınır dışı etme kararı” ile birlikte tebliğ edilir. Bu, kişinin hem statü talebinin reddedildiği hem de artık Türkiye’den ayrılması gerektiği anlamına gelir.
Uluslararası Koruma Başvurusunun Reddine İtiraz (Dava Yolu)
Hukuki sürecin en teknik ve en kritik olduğu yer burasıdır. Uluslararası koruma reddine itiraz süreci, ret kararının türüne göre değişir ve hak düşürücü sürelere tabidir. Kanun (YUKK) burada iki farklı dava süreci öngörmüştür:
1. “Normal Değerlendirme” Sonucu Reddine İtiraz (YUKK Md. 78)
Eğer idare, başvurunuzu normal usulde incelemiş ve esastan reddetmişse (YUKK Md. 78):
- Yabancının, kararın tebliğinden itibaren 30 GÜN içinde İdare Mahkemesi’ne iptal davası açması gerekir.
 - Yürütmeyi Otomatik Durdurur: Bu durumda YUKK Md. 68/4 uyarınca, dava açılmış olması, sınır dışı kararının icrasını otomatik olarak durdurur. Yabancı, dava sonuçlanana kadar sınır dışı edilemez.
 
2. “Kabul Edilemez Başvuru” veya “Hızlandırılmış Değerlendirme” Reddine İtiraz (YUKK Md. 72 & 79)
Eğer başvuru “kabul edilemez” (YUKK Md. 72) veya “hızlandırılmış” (YUKK Md. 79) usulde reddedilmişse:
- Dava açma süresi çok daha kısadır: Tebliğden itibaren 15 GÜN.
 - Yürütmeyi Otomatik Durdurmaz: Bu iki istisnai durumda, dava açmak sınır dışı işlemini kendiliğinden durdurmaz. Mutlaka dava dilekçesinde ayrıca “Yürütmenin Durdurulması” talep edilmeli ve mahkemenin bu yönde bir ara karar vermesi sağlanmalıdır.
 - Mahkemenin bu davada vereceği karar KESİNDİR (İstinaf yolu kapalıdır).
 
Bu Süreçlerde Avukat Desteğinin Önemi
Uluslararası koruma başvurusu, bir yabancının hayatı ve güvenliği ile doğrudan ilgili bir süreçtir. Başvurunun reddi halinde, 15 gün gibi çok kısa sürelerde, istinaf yolu kapalı olan ve doğrudan sınır dışı edilmeyle sonuçlanabilecek bir idari dava süreci başlar.
Uluslararası koruma mülakatına hazırlık, başvurunun hukuki temellere oturtulması ve özellikle ret kararına karşı “Yürütmenin Durdurulması” talepli iptal davasının açılması, bu alanda uzman bir avukatın desteğini zorunlu kılmaktadır. Öden Hukuk, 6458 sayılı Kanun kapsamındaki tüm idari süreçlerde ve dava aşamalarında müvekkillerine hukuki destek sağlamaktadır.

