Terk Nedeniyle Boşanma Davası (TMK 164) ve İhtar Şartları

Eşlerden birinin, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek amacıyla ortak konutu terk etmesi, terk nedeniyle boşanma davası (TMK 164) açmak için hukuki bir zemin oluşturur. Ancak bu “mutlak” boşanma sebebi, “eşim evi terk etti, hemen dava açıyorum” demek kadar basit değildir ve kanunda çok katı şartlara, özellikle de “ihtar” prosedürüne bağlanmıştır.
Ancak, terk nedeniyle boşanma davası açmak, “eşim evi terk etti, hemen dava açıyorum” demek kadar basit değildir. Kanun , bu davayı son derece katı maddi ve usuli şartlara bağlamıştır. Bu şartların başında ise “ihtar” prosedürü gelir. Bu yazıda, Yargıtay kararları ışığında terk davasının şartlarını, ihtar sürecini ve “terke zorlayan” eşin durumunu inceleyeceğiz.
Terk Nedeniyle Boşanma Davasının (TMK 164) Şartları Nelerdir?
Terk nedeniyle boşanma kararı verilebilmesi için şu dört şartın bir arada bulunması zorunludur:
- Terk Eylemi: Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek amacıyla ortak konutu terk etmiş olmalıdır.
- Süre: Terk eyleminin üzerinden en az altı ay geçmiş olmalı ve terk hâlâ devam etmelidir.
- Haklı Nedenin Olmaması: Eşin evi terk etmesi veya eve dönmemesi haklı bir nedene dayanmamalıdır. Yargıtay kararlarına göre, eşinden fiziksel şiddet görmek (Yargıtay 2. HD, 2015/14545 E.) veya kendisine bağımsız bir konut sağlanmaması (Yargıtay 2. HD, 2023/8282 E.) “terk için haklı sebep” sayılır ve bu durumda terk davası açılamaz.
- İhtar: Terk eden eşe, kanunda belirtilen usule uygun olarak “eve dön” ihtarı çekilmiş olmalıdır.
En Kritik Adım: Zorunlu İhtar Prosedürü (4 Ay + 2 Ay Kuralı)
Bu davanın en teknik ve en çok hata yapılan kısmıdır. Terk nedeniyle boşanma davası açmadan önce, terk edilen eşin “ihtar” çekmesi mutlak bir dava şartıdır. İhtar çekilmeden açılan dava, esasa girilmeden usulden reddedilir.
İhtar süreci Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (YHGK, 2022/400 E., 2023/514 K.) kararında net bir şekilde özetlenmiştir. Süreç şöyle işler:
- Eş evi terk ettikten sonra, terk edilen eş en az dört ay beklemek zorundadır.
- Bu dört ay dolduktan sonra, terk edilen eş mahkemeye başvurarak (Hâkim veya noter aracılığıyla) terk eden eşe bir “eve dön” ihtarı gönderir.
- İhtarda, eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği, dönmemesi halinde boşanma davası açılacağı uyarısı yapılır.
- Terk eden eş, bu ihtara rağmen 2 ay içinde haklı bir sebep olmaksızın eve dönmezse, toplam 6 aylık (4 ay bekleme + 2 ay ihtar süresi) süre dolmuş olur ve dava açma hakkı doğar.
Ayrıca ihtarın geçerli olması için; davetin “samimi” olması, dönülecek konutun bağımsız ve oturmaya elverişli olması ve (eğer talep edildiyse) terk eden eşin yol giderlerinin karşılanmış olması gerekir.
Yargıtay’ın “Terk Etmiş Sayılma” Hali: Eşini Evden Kovan Eş Dava Açabilir Mi?
Hukukumuz, hakkın kötüye kullanılmasını korumaz. Yargıtay, TMK 164’ü yorumlarken, sadece evi fiziken terk edeni değil, eşini evden ayrılmaya zorlayan tarafı da “terk eden” sayar.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (YHGK, 2009/402 Ε., 2009/484 Κ.) kararında bu durum netçe ifade edilmiştir:
“Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır.”
Yani, eşine şiddet uygulayan (Yargıtay 2. HD, 2016/15997 E.) , onu evden kovan (Yargıtay 2. HD, 2006/8147 Ε.) veya ekonomik şiddetle ayrılmaya mecbur bırakan (Yargıtay 2. HD, 2021/4276 Ε.) eş, hukuken “terk eden” konumundadır ve bu sebebe dayanarak boşanma davası açamaz.
İspat Yükü Kimde?
Terk davasında ispat yükü bölünmüştür:
- Davacı (Terk Edilen Eş): Davalının evi terk ettiğini ve kendisine usulüne uygun, samimi bir ihtar gönderdiğini ispatlamakla yükümlüdür.
- Davalı (Terk Eden Eş): Usulüne uygun ihtara rağmen eve dönmemesinin “haklı bir sebebe” dayandığını (örn: can güvenliğinin olmaması) ispatlamakla yükümlüdür .
Terk Nedeniyle Boşanmanın Sonuçları: Kusur, Nafaka ve Tazminat
Terk, mutlak bir boşanma sebebi olduğu için, davanın kabulü halinde terk eden eş tam kusurlu kabul edilir. Bu, davanın fer’i sonuçlarını (nafaka ve tazminat) doğrudan etkiler
- Nafaka ve Tazminat Alamaz: Tam kusurlu olan terk eden eş, davacıdan yoksulluk nafakası (TMK 175) veya maddi/manevi tazminat (TMK 174) talep edemez.
- Terk Edilen Eşin Manevi Tazminatı: Yargıtay’a göre, “terk edilmiş olmak” tek başına kişilik haklarına saldırı sayılmaz. Terk edilen eşin manevi tazminat alabilmesi için, terk eylemine ek olarak (hakaret, aldatma gibi) başka bir kusurlu davranışın daha varlığını ispatlaması gerekir (YHGK, 2017/2717 Ε., 2021/761 Κ.).
Terk Nedeniyle Boşanma Davası ve Avukat Desteği
Görüldüğü gibi, terk nedeniyle boşanma davası açmak, kanunun en katı usul kurallarına bağlı, teknik bir süreçtir. 4 aylık bekleme süresi, ihtarın içeriği, 2 aylık eve dönüş süresi ve “terke zorlama” gibi nüanslar, davanın kaderini belirler. Bu süreçte yapılacak en küçük bir usul hatası, davanın esasına dahi girilemeden reddedilmesine neden olacaktır.
Öden Hukuk, boşanma davaları ve aile hukuku alanındaki tüm uyuşmazlıklarda müvekkillerine uzman hukuki destek sağlamaktadır.

