İhtiyati Haciz Nedir ve Nasıl Karar Alınır? (2025 Rehberi)

Birinden alacağınız var, ancak borçlunun borcunu ödememek için mallarını kaçıracağından, devredeceğinden veya gizleyeceğinden ciddi şekilde şüpheleniyorsunuz. Dava açsanız, dava sonuçlanana kadar borçlunun üzerinde hiçbir mal varlığı kalmayabilir. İşte bu noktada, alacaklıyı koruyan en hızlı ve en etkili hukuki yollardan biri olan İcra İflas Kanununda düzenlenen ihtiyati haciz kurumu devreye girer. Peki, ihtiyati haciz nedir ve bu karar nasıl alınır? Bu rehberde, alacaklılar için ihtiyati haciz nedir sorusunu ve sürecin tüm adımlarını inceliyoruz.
İhtiyati Haciz Nedir ve Neden Önemlidir?
İhtiyati haciz, bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak amacıyla, mahkeme kararıyla borçlunun mal varlığına (banka hesapları, ev, araba vb.) geçici olarak el konulmasını sağlayan bir koruma tedbiridir.
Bu, normal bir haciz işlemi değildir. Normal haciz, ancak kesinleşmiş bir icra takibi veya mahkeme kararı sonrası uygulanabilirken, ihtiyati haciz, alacaklı haklılığını tam olarak ispatlamadan, dava açılmadan önce veya dava sırasında alınabilen “ihtiyati” yani “önleyici” bir tedbirdir. Amacı, borçlunun mal kaçırmasını engellemek ve alacaklının gelecekteki alacağını garanti altına almaktır.
İhtiyati Haciz Şartları Nelerdir?
Mahkemenin ihtiyati haciz kararı nasıl alınır sorusunun cevabı, İcra ve İflas Kanunu’nda (İİK) belirtilen şartlara bağlıdır:
1. Alacağın Vadesinin Gelmiş Olması (Kural)
Temel kural, talep edeceğiniz alacağın vadesinin gelmiş (ödeme zamanının geçmiş) olmasıdır.
“Yaklaşık İspat” Şartı: Fatura Tek Başına Yeterli Mi? (Güncel Kararlar)
İhtiyati haciz kararının alınabilmesi için kanun, alacaklının tam ispat yapmasını değil, alacağın varlığına ve vadesinin geldiğine dair mahkemede “yaklaşık ispat” sağlamasını arar (İİK md. 257) . Ancak uygulamada, alacaklıların en sık yaptığı hata, bu yaklaşık ispat için sadece faturaya dayanmaktır.
Mahkemeler, faturayı tek başına ihtiyati haciz için yeterli görmeme eğilimindedir. Bunun temel nedeni, faturanın “tek taraflı olarak düzenlenebilecek nitelikte bir belge” olmasıdır.
- İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi (E. 2024/592, K. 2024/643) verdiği bir kararda, tek başına faturaya dayalı talebi reddetmiş; alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiğini ve faturanın “yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığı” yönünde karar vermiştir.
- Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi (E. 2024/983, K. 2024/1017) de benzer bir dosyada, sunulan faturaların ve BA-BS formlarının tek başına yaklaşık ispat için yeterli koşulları sağlamadığına hükmetmiştir. Kararda, faturaya konu malların borçluya “teslim edildiğine dair” bir sevk irsaliyesi veya imzalı bir belgenin bulunmadığı vurgulanmıştır.Bu kararlar ışığında, ihtiyati haciz talebinin kabul edilmesi için faturanın mutlaka;
- Taraflar arasındaki sözleşme,
- İmzalı sevk irsaliyesi,
- Cari hesap ekstresi veya mutabakatı,
- Alacağı teyit eden e-posta veya mesaj yazışmaları
gibi ek delillerle desteklenmesi, mahkemede aranan “yaklaşık ispat” kanaatinin oluşması için kritik önem taşımaktadır.
2. Vadesi Gelmemiş Borçlar İçin İstisna
Kanun, alacaklıyı korumak için bir istisna tanımıştır. Aşağıdaki durumlarda vadesi gelmemiş borç için ihtiyati haciz talep edilebilir:
- Borçlunun belirli bir yerleşim yerinin (ikametgahının) bulunmaması.
- Borçlunun, borçtan kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisinin kaçmaya hazırlanması.
3. Teminat Yatırma Zorunluluğu
İhtiyati haciz, karşı taraf dinlenmeden ve haksız olma ihtimaliniz varken alınan ağır bir karardır. Bu nedenle mahkeme, borçlunun haksız bir hacizden doğacak zararını karşılamak için, alacaklıdan (yani sizden) ihtiyati haciz teminatı yatırmanızı ister. Bu teminat oranı, genellikle alacak miktarının %15’i civarındadır ve davanın kazanılması halinde geri alınır.
İhtiyati Haciz Kararı Nasıl Alınır? (Adım Adım Süreç)
- Dilekçe ile Başvuru: Alacaklı, bir dilekçe ile görevli mahkemeye (genellikle Asliye Hukuk veya Ticaret Mahkemesi) başvurur. Bu dilekçede alacağını ve neden ihtiyati haciz istediğini delilleriyle açıklamalıdır.
- Mahkemenin Değerlendirmesi: Mahkeme, alacağın varlığına ve haciz şartlarının oluştuğuna dair “yaklaşık bir ispat” arar. Alacağın varlığına kanaat getirirse, borçluyu haberdar etmeden, dosya üzerinden (duruşmasız) ihtiyati haciz kararı verebilir.
- Teminatın Yatırılması: Kararla birlikte belirlenen teminat bedelinin, alacaklı tarafından mahkeme veznesine yatırılması gerekir.
Karar Alındıktan Sonraki Kritik Süreç
İhtiyati haciz kararını almak, işin sadece yarısıdır. Bu kararı uygulamazsanız hiçbir anlamı kalmaz:
- 10 Gün İçinde Uygulama: Alacaklı, ihtiyati haciz kararını aldığı tarihten itibaren 10 gün içinde icra dairesine başvurarak kararın uygulanmasını (hacizlerin yapılmasını) istemek zorundadır. Aksi takdirde, karar kendiliğinden kalkar.
- 7 Gün İçinde Takip/Dava: Hacizler yapıldıktan sonra, alacaklının 7 gün içinde ya esas icra takibini başlatması ya da alacak davasını açması gerekir. Bu süreye uyulmazsa, yapılan hacizler hükümsüz kalır.
Borçlunun İtiraz Hakkı Var Mı?
Evet. Hakkında ihtiyati haciz kararı verilen borçlunun, kararı öğrendiği tarihten itibaren 7 gün içinde kararı veren mahkemeye ihtiyati hacze itiraz etme hakkı vardır. Borçlu, borcun olmadığını, vadesinin gelmediğini, teminatın yetersiz olduğunu veya mahkemenin yetkisiz olduğunu ileri sürerek itiraz edebilir. Mahkeme, bu itiraz üzerine duruşma açarak tarafları dinler ve kararını verir.
Bu Süreçlerde Avukat Desteğinin Önemi
İhtiyati haciz süreci, alacakların tahsilindeki en hızlı ama aynı zamanda en teknik yollardan biridir. 10 günlük ve 7 günlük hak düşürücü süreler, teminatın doğru yatırılması ve itiraz süreçleri, en küçük bir hatayı affetmez. Bir Ankara icra avukatı, alacağınızı garanti altına almak için bu süreci başından sonuna kadar hatasız ve hızlı bir şekilde yönetir. Öden Hukuk, alacaklarınızın tahsili için tüm hukuki yolları etkin bir şekilde kullanmanız adına yanınızdadır.

