Evlilik, sadece iki kişi arasında değil, ailelerin de dahil olduğu sosyal bir birlikteliktir. Türk Medeni Kanunu’na göre eşlerin birbirlerine karşı saygı gösterme yükümlülüğü, eşlerin ailelerini de kapsamaktadır. Boşanma davalarında sıklıkla karşımıza çıkan eşin ailesiyle görüşmesini engellemek, eşin ailesini eve almamak veya cenaze gibi acı günlerinde eşini yalnız bırakmak gibi davranışlar, Yargıtay tarafından “kusur” olarak tanımlanmaktadır.

Peki, hangi davranış “tam kusur”, hangisi “ağır kusur” sayılır? Eşinizin ailenizle görüşmenize izin vermemesi manevi tazminat hakkı doğurur mu? Öden Hukuk olarak, güncel Yargıtay kararları ışığında bu konuyu sizler için inceledik.

1. Tam Kusur: Eşin Ailesiyle Görüşmesini Engellemek

Yargıtay, eşin ailesiyle olan bağlarını tamamen koparmaya yönelik baskıcı tutumları, eğer karşı tarafın başkaca bir kusuru yoksa “Tam Kusur” sebebi saymaktadır. Özellikle hastalık, cenaze gibi manevi yönü ağır basan durumlarda sergilenen ilgisizlik, boşanmada belirleyici olmaktadır.

Örneğin; eşinin hasta olan babasını ziyaret etmesine izin vermemek, boşanma davasında davalıyı tam kusurlu duruma düşürebilir.

Yargıtay Diyor ki:

“Eşinin trafik kazası geçiren ve uzun süre hastanede yatan babasını ziyaret etmesine izin vermeyen, eşini babasının evine bırakıp bir daha aramayan koca tam kusurlu bulunmuştur.”

(Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, E. 2013/25268, K. 2014/9988)

Bir diğer önemli husus ise cenaze ve taziye süreçleridir. Eşinin acısına ortak olmamak, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan en ağır davranışlardan biridir.

Emsal Kararın Özü:

“Eşine fiziksel şiddet uygulayan ve eşinin anneannesinin taziyesine katılmayarak acısına ortak olmayan davalı, boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu sayılmıştır.”

(Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, E. 2014/21334, K. 2015/8183)

2. Eşin Ailesiyle Görüşmesini Engellemek ve Ağır Kusur

Boşanma davasında kusur incelemesi yapılırken, eşin ailesiyle görüşmesini kısıtlamak bazen diğer kusurlarla (hakaret, şiddet vb.) birleşerek “Ağır Kusur” kategorisine girer. Ağır kusurlu bulunan taraf, diğer eşe maddi ve manevi tazminat ödemek zorunda kalabilir.

Özellikle eşini kendi ailesiyle yaşamaya zorlarken, onun kendi ailesiyle görüşmesini kısıtlamak Yargıtay tarafından ağır bir ihlal olarak görülmektedir.

Yargıtay Diyor ki:

“Eşinin ailesiyle görüşmesini kısıtlayan, eşini kendi ailesiyle yaşamaya zorlayan ve eşinin annesine hakaret eden kocanın daha ağır kusurlu olduğu hükme bağlanmıştır.”

(Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, E. 2011/15792, K. 2012/12355)

Ayrıca, aile ziyaretlerinde eşi orada bırakıp dönmek de süreklilik arz ettiğinde ağır kusur sayılmaktadır. Yakın tarihli bir kararda şu ifadelere yer verilmiştir:

Emsal Kararın Özü:

“Eşiyle kendi ailesi arasındaki çizgiyi koruyamayan, ailesinin müdahalelerine sessiz kalan ve eşinin yakınlarını ziyarete gittiklerinde eşini orada bırakıp dönen kocanın eylemleri, süreklilik arz etmesi nedeniyle ağır kusur sayılmıştır.”

(Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, E. 2023/1097, K. 2023/3994)

3. Eşit Kusur ve Eşin Ailesiyle Görüşmesini Engellemek

Boşanma davalarının en karmaşık noktası “Eşit Kusur” durumudur. Genellikle bir taraf eşin ailesini eve almamak veya görüşmeyi engellemek gibi duygusal şiddet uygularken, diğer taraf fiziksel şiddet veya hakaret ile karşılık veriyorsa, mahkeme tarafları eşit kusurlu sayabilir. Eşit kusur halinde taraflar genellikle birbirlerinden tazminat alamazlar.

Hukuk Genel Kurulu’nun (HGK) 2025 yılında kesinleşen güncel ve çok önemli bir kararı, kayınvalideyi evden kovma eyleminin ne kadar ciddi olduğunu göstermektedir:

Yargıtay Diyor ki:

“Özel günler dahil eşinin ailesini ziyaret etmeyen ve kayınvalidesini gece yarısı evden kovan kadının kusuru ile kocanın fiziksel şiddet ve küfür eylemleri eşit ağırlıkta görülmüştür.”

(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, E. 2024/130, K. 2025/556)

Benzer şekilde, eşinin ailesiyle görüşmesine izin vermeyen kadının kusuru, kocanın fiziksel şiddet uygulamasıyla denk tutulabilmektedir.

Emsal Kararın Özü:

“Eşinin ailesiyle görüşmesini istemeyen, kayınpederinin hastalığıyla ilgilenmeyen ve ölmesini temenni eden kadının bu davranışları; kocanın şiddet ve tehdit eylemleriyle birleştiğinde taraflar eşit kusurlu kabul edilmiştir.”

(Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, E. 2015/13405, K. 2016/4164)

Sonuç: Hak Kaybına Uğramayın

Görüldüğü üzere, eşin ailesiyle görüşmesini engellemek, Türk hukukunda basit bir geçimsizlik değil, boşanma sebebi ve tazminat gerekçesidir. Ancak bu durumun “Tam Kusur” mu yoksa “Eşit Kusur” mu sayılacağı, dosyanızdaki diğer delillere ve karşı tarafın eylemlerine bağlıdır.

Eğer eşiniz ailenizle görüşmenizi engelliyor, ailenizi eve almıyor veya zor günlerinizde ailenize destek olmanıza karşı çıkıyorsa; hak kaybına uğramamak ve özellikle Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E. 2023/1097 sayılı emsal kararın sizin davanıza uygulanması için Öden Hukuk ile iletişime geçebilirsiniz.