Cinsel taciz suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 105. maddesinde düzenlenmiş olup, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar arasında en sık karşılaşılan ancak ispatı en zor olan eylemlerden biridir. Bu suçu, “Cinsel Saldırı (TCK 102)” suçundan ayıran en temel fark, bedensel temasın olmamasıdır.

Peki, hukuki açıdan “cinsel taciz” tam olarak nedir? Hangi sözler, mesajlar veya davranışlar bu suçu oluşturur? Yargıtay’ın, “nazikane bir tanışma teklifi” ile “cinsel amaç” güden bir taciz eylemi arasında çizdiği o ince çizgi nerededir? Bu yazıda, Yargıtay kararları ışığında cinsel taciz suçunun unsurlarını, cezalandırma kriterlerini ve beraat nedenlerini inceliyoruz.

Temel Ayrım: Cinsel Taciz (TCK 105) ve Cinsel Saldırı (TCK 102) Farkı

Ceza hukukunda bu iki suç arasındaki ayrım çok nettir:

• Cinsel Taciz (TCK 105): Bedensel temas yoktur. Mağduru cinsel yönden rahatsız edici söz söyleme, mesaj gönderme, laf atma, öpücük atma veya cinsel organ gösterme gibi eylemlerdir.
• Cinsel Saldırı (TCK 102): Bedensel temas vardır. Mağdurun vücuduna dokunmak, okşamak, öpmek veya sarılmak gibi eylemler TCK 102 kapsamına girer.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun (2013/97 E., 2013/331 K.) kararında bu ayrım mükemmel bir şekilde formüle edilmiştir:

“Kişiye, vücuduna dokununcaya kadar tacizdir. Dokunduğunuz anda cinsel dokunulmazlığın ihlâlidir.”

Suçun Kilit Unsuru: “Cinsel Amaç” Nasıl Tespit Edilir?

TCK 105’in oluşması için failin “cinsel amaç gütmesi, başka bir ifadeyle cinsel arzu ve isteklerini tatmin maksadıyla hareket etmesi” şarttır. Bu, davanın en kritik ve en çok tartışılan noktasıdır. Peki, mahkeme bir eylemin “cinsel amaç” taşıyıp taşımadığını nasıl anlar?

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun (2019/500 E., 2021/250 K.) kararına göre hakim; “failin sarf ettiği söz ve davranışların niteliği, gerçekleşme biçimi, tarafların konumları, aralarındaki ilişki ile eylemin gerçekleştiği tüm koşullar birlikte değerlendirilmelidir”.

Mahkumiyet Gerektiren Haller (Yargıtay Kararları)

Yargıtay kararları, aşağıdaki durumlarda eylemin “cinsel taciz suçu” oluşturduğuna hükmetmiştir:

1. Cinsel Organ Teşhiri: Bu, cinsel amacın en net olduğu durumdur. Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin (2021/16818 E., 2023/1439 K.) kararında, “sanığın olay sırasında aracın içerisinde cinsel organını mağdura göstermesinin” TCK 105 kapsamında çocuğa karşı cinsel taciz suçunu oluşturduğu belirtilmiştir.
2. Açık Cinsel Teklifler: “Cinsel ilişki teklif etme” veya cinsel içerikli mesajlar gönderme.
3. Tutarlı Mağdur Beyanı: Başka delil olmasa bile, mağdurun aşamalarda tutarlı, çelişkisiz ve samimi beyanları, özellikle sanıkla aralarında iftira atmayı gerektirecek bir husumet yoksa, mahkumiyet için yeterli görülebilir.

Beraat Nedenleri ve “Cinsel Amaç” Yokluğu (Yargıtay Kararları)

Her rahatsız edici söz veya mesaj, cinsel taciz suçu olarak kabul edilmez. Yargıtay’ın beraat veya ceza vermeme kararlarının dayandığı temel noktalar şunlardır:

1. Eylem “Cinsel Amaç” Taşımıyorsa (TCK 123 Riski) Yargıtay, sosyal yaşamın bir gereği olan ve ahlaki kurallara uygun tanışma, arkadaşlık veya evlenme tekliflerini cinsel taciz suçu kapsamında görmez.

• Yargıtay Ceza Genel Kurulu (2017/668 E., 2020/141 K.) bu çizgiyi, “ahlaki kurallara uygun evlenme teklifi, tanışma isteği veya nazikane beğeni ifadelerinin cinsel taciz suçunu oluşturmayacağının kabul edilmesi” şeklinde çizmiştir.
• Eğer eylem “cinsel amaç” taşımıyor ancak ısrarlı ve rahatsız ediciyse, bu durumda TCK 105 değil, “Kişilerin huzur ve sükûnunu bozma” (TCK 123) suçu oluşabilir. Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin (2021/3832 E., 2022/3279 K.) kararında, “beğendim seni güzelsin” gibi mesajlar cinsel amaç taşımadığı gerekçesiyle TCK 123 kapsamında değerlendirilmiştir.

2. Delil Yetersizliği ve Şüphe (Şüpheden Sanık Yararlanır) Suçun işlendiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil yoksa beraat kararı verilmelidir. Özellikle taraflar arasında önceden bir husumet varsa, mağdur beyanına şüpheyle yaklaşılabilir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun (2012/2-1498 E., 2014/188 K.) kararında, mağdurun şikayetçi olduktan sonra sanıkla uzun telefon görüşmeleri yapması “çelişkili davranış” olarak görülmüş ve şüphe sanık lehine yorumlanmıştır.

3. Mağdurun Rızası (15 Yaş Üstü İçin) Cinsel taciz, rıza hilafına işlenen bir suçtur. Eğer mağdur 15 yaşını tamamlamışsa ve eyleme rıza gösteriyorsa suç oluşmaz. Yargıtay Ceza Genel Kurulu (2023/544 E., 2024/38 K.), 15 yaşını bitirmiş mağdurun rızası dahilinde gerçekleşen cinsel içerikli telefon konuşmalarında, “hukuken geçerli bulunan rızanın fiili suç olmaktan çıkacağı” gerekçesiyle suçun unsurlarının oluşmadığına karar vermiştir.

Soruşturma Süreci: Şikayet ve Nitelikli Haller (WhatsApp, Sosyal Medya)

• Cinsel Taciz Suçu Şikayete Bağlı Mı? Suçun temel şekli (TCK 105/1), yani basit laf atma veya sözlü taciz, şikayete bağlıdır. Mağdurun 6 ay içinde şikayetçi olması gerekir, şikayetten vazgeçme halinde dava düşer.
• Nitelikli Hal (TCK 105/2 – WhatsApp, Sosyal Medya vb.) Eğer cinsel taciz; posta, elektronik haberleşme araçları (WhatsApp, Instagram, E-posta), basın veya yayın yoluyla işlenirse, bu nitelikli haldir ve şikayete bağlı değildir. Savcılık suçu öğrendiği an re’sen (kendiliğinden) soruşturma başlatır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu (2023/566 E., 2023/697 K.) bu ayrımı netleştirmiştir.

Cinsel Taciz Suçu ve Avukat Desteğinin Önemi

Görüldüğü gibi, “cinsel taciz suçu”nun sınırı son derece belirsizdir. Sanığın söylediği “Selam” veya “Güzelsin” gibi bir söz, eylemin ısrarına, tarafların durumuna ve bağlamına göre “masum bir tanışma teklifi” , “huzur bozma (TCK 123)” veya “cinsel taciz (TCK 105)” olarak üç farklı şekilde yorumlanabilir.

Bu ince çizgi, sanık açısından beraat ile hapis cezası arasındaki farkı belirler. Mağdur açısından ise, eylemin hukuken doğru vasıflandırılması, adaletin sağlanması için kritiktir. Bu nedenle, Yargıtay kararlarına hakim bir ceza avukatının desteği bu davalarda hayati önem taşır.