Ceza Hukuku:
Temel haklardan belki de en önemlisi olan masumiyet karinesi, Anayasamızın 38. Maddesi’nde “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz” ifadesiyle güvence altına alınmıştır. Bu ilke, “şüpheden sanık yararlanır” (in dubio pro reo) evrensel hukuk kaidesinin de temelini oluşturur. Yargılama makamı, sanığın suçluluğuna dair en ufak bir şüphe duyması halinde dahi, kararı sanık lehine vermekle yükümlüdür. Bu hak, aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gibi uluslararası metinlerle de korunan, ceza hukukunda adil yargılanma hakkının vazgeçilmez bir parçasıdır.
Ceza hukuku yargılamasının nihai amacı, maddi gerçeği ortaya çıkarmaktır. Bu, özel hukuk yargılamasındaki şekli gerçekle yetinmenin aksine, olayın tüm çıplaklığıyla ve somut delillerle aydınlatılması zorunluluğunu ifade eder. Zira amaç, ne pahasına olursa olsun bir suçlu bulmak değil, adaletin tecelli etmesini sağlamak ve haksız yere kimsenin özgürlüğünün kısıtlanmamasını temin etmektir. Ceza mahkemesi hâkimi, bu amaç doğrultusunda delilleri re’sen araştırarak toplamak ve gerçeği şüpheye yer vermeyecek şekilde ortaya koymakla mükelleftir.
Kanunilik ilkesi gereği, bir fiilin suç sayılabilmesi için kanunlarda açıkça düzenlenmiş olması şarttır. Bu ilke, kanunların geçmişe yürütülememesi ve suç oluşturan fiillerin yorum yoluyla genişletilememesi (kıyas yasağı) gibi alt ilkeleri de barındırır, böylece bireyleri devletin keyfi müdahalelerine karşı korur.
Hâkimin cezalandırma yetkisi keyfi olmayıp, Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle korunan temel haklarla sınırlıdır. Bu süreçteki en önemli güvence, savunma hakkıdır. CMK 150. Madde uyarınca, alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda sanığın talebi olmasa dahi müdafi görevlendirilmesi zorunludur. Tecrübeli bir ceza avukatı, yani müdafi, bu karmaşık süreçte toplanan delillerin hukuka uygunluğunu denetler, lehe olan hususları mahkemenin dikkatine sunar ve etkili bir savunma stratejisiyle adil yargılanma hakkının eksiksiz kullanılmasını sağlar. Tüm bu ilkeler, ceza hukukunun bir cezalandırma aracı olmaktan çok, temel hak ve özgürlükleri koruyan bir kalkan olduğunu göstermektedir.
Ceza hukuk alanındaki yazılarımıza buradan ulaşabilirsiniz.
Güncel Türk Ceza Kanunu’na buradan ulaşabilirsiniz.