Günümüz Türkiye’sinde, toplam nüfus içerisinde 13 milyon 880 bin kişi sanayi, inşaat ve ticaret/hizmet sektörlerinde ücretli olarak çalışmaktadır. Çalışma hayatı içerisinde, iş akdinin feshi, fazla mesai, ücret, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, ihbar tazminatı, kıdem tazminatı talepli alacak davaları, işe iade davaları, iş kazası ve iş kazalarından doğan maddi ve manevi tazminat davaları kaçınılmaz olarak hukukumuzda çok önemli bir yer tutmaktadır. Gerek işçi, gerekse iş verenin 4857 sayılı İş Kanunu ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre hak ve yükümlülükleri bulunmaktadır.
İş yargılaması da Hukuk Muhakemeleri Kanununa tabi olup, açılan davalarda zamanaşımına, sürelere, alacak miktarlarına ve delillere özellikle dikkat edilmesi gerekmektedir. İşçilik alacakları ile ilgili davalar ve işe iade davalarında 7036 sayılı İş Mahkemeleri kanununun 3. Maddesiyle dava açılmadan önce dava şartı olarak arabulucuya başvuru zorunluluğu getirilmiştir. Tarafların, arabuluculuk sürecinde de haklarını bilmek ve arabuluculuk müzakerelerine haklarını bilerek katılmaları ve hak kayıplarına uğramamaları için arabuluculuk süreçlerinde de avukatların hukuki yardımına başvurmaları çok önemlidir.